Eğitimin önemine inanarak yaşayan her toplumda öğretmen bir gün değil, her daim özeldir ve önemlidir. Çünkü öğretmenlerine, tabii özde öğretmenlerine değer veren toplumlarda insan odaklı hiçbir dert ve sıkıntı olmaz… Okuyup öğrenerek dünyayı ve hayatı tanımak dolayısıyla huzur ve güven içerisinde insanca yaşamak ve halkını da kendileri gibi insanca yaşatmak isteyen insanları kolay idare edemeyeceklerini bilen bencil idareciler halkın cahil kalması için eğitim almalarını engellemek adına tüm kötülükleri yaparlar, günümüzde olduğu gibi yapıyorlar zaten…
İyi eğitim vermek ve almak fani dünyanın olmazsa olmaz en mükemmel donanıma sahip canlısı olan bir insanın iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı örnek insan olarak yetişmesi için olmazsa olmazıdır. Okumadan, ilim, bilim sanat tahsil etmeden önce kendini değiştirip dolayısıyla aklını geliştirip, sonra dünyayı ve hayatı öğrenme şansı yoktur hiçbir insanın.
Bunu bilen art niyetli insanlardan ziyade art niyetli insanlık düşmanı idareciler bir milleti kendilerine biat ettirerek dertsiz tasasız rahat görev yapabilmek için günümüzde de olduğu gibi eğitim sistemiyle oynayarak halkın cahil kalıp düşünmeden yaşamasını sağlarlar… Düşünemeyen insan çok hata yapar.
Atatürk’ün topluma yön veren Öğretmen ile ilgili düşüncelerine birlikte göz atalım. Öğretmenlik, toplumu şekillendiren en kritik mesleklerden biridir ve Atatürk bu konunun önemini çok iyi anlamış bir liderdir. O’nun öğretmenlere yönelik sözleri, bu değerli mesleğin önemini ve toplum üzerindeki etkisini vurgular. Atatürk’ün öğretmenler hakkındaki görüşlerini ve bu konudaki düşüncelerini daha iyi anlamak için, O’nun değerli sözlerini inceleyelim.
“Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Bu söz, Atatürk’ün öğretmenlere olan inancını ve bu mesleğin toplum üzerindeki etkisini çok net bir şekilde ifade etmektedir. Öğretmenler, genç nesillerin bilgi ve değerlerini şekillendirme gücüne sahip olan kilit figürlerdir. Atatürk’ün bu sözü, öğretmenlerin sadece bilgi aktaran kişiler olmadığını, aynı zamanda gelecek nesilleri etkileyen ve toplumu dönüştüren kişiler olduğunu vurgulamaktadır.
Atatürk ayrıca “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” diyerek, öğretmenliğin milletin kaderini belirleyen bir rol olduğunu ifade etmiştir. Burada Atatürk, öğretmenleri sadece birer eğitimci olarak değil, aynı zamanda milletin geleceğini şekillendiren liderler olarak görmektedir. Bu görüş, öğretmenliğin önemini ve toplum üzerindeki derin etkisini vurgulamaktadır. Ülkemizde 24 Kasım Öğretmenler günü olarak kutlanırken Japonya’da öğretmenler günü kutlanmaz. Nedenini Japon halkı açıklıyor ama Atatürk toplum ve ülkesi için iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı öğretmenin önemini çok daha önceden anlayıp hayatına uyarlamak isteyen insanlarımız için açıklamıştır.
Ama Japonya’da öğretmenler günü neden kutlanmazmış gelin alıntı olarak yayınlanmış özel ve önemli makaleyi birlikte okuyup öğrenelim diyoruz aslında devletimizin kurucusu Atatürk öğretmeni ve önemini devleti kurar kurmaz anlayanlar için anlatmış..
Japonya’da Öğretmenler Günü Yok
Bir gün Japon meslektaşım hocam Yamamoto’ya sordum:
– Japonya’da Öğretmenler Günü kutlandığında, siz nasıl kutlarsınız?
Soruma şaşırarak cevap verdi:
– Öğretmenler günümüz yok. Cevabını duyunca ona inansam mı inanmasam mı bilemedim. Aklımdan şöyle bir düşünce geçti: “Ekonominin, bilimin, teknolojinin gelişmiş olduğu bir ülke neden hocaya, işine bu kadar saygısızlık ediyor?”
*Bir keresinde, işten sonra Yamamoto beni evine davet etti. Okuldan uzakta yaşadığı için metroya bindik. Akşam “yoğun saatlerde” metro vagonları aşırı kalabalıktı. Bir şekilde gizlice içeri girdikten sonra korkuluğu sıkıca kavrayarak ayağa kalktım. Aniden yanımda oturan büyükbaba bana yol verdi. Bir yaşlının bu kadar saygılı tavrını anlamadığım için önerilerini kabul edemedim ama ısrarcıydı, oturmak zorunda kaldım. Metrodan indikten sonra Yamamoto’dan aksakal’ın ne yaptığını bana açıklamasını istedim. Yamamoto gülümseyerek öğretmen rozetimi işaret etti ve şöyle dedi:
– Bu yaşlı adam senin öğretmen olduğunu gördü ve statüne duyduğu saygının bir göstergesi olarak koltuğundan vazgeçti.
Yamamoto Öğretmene ilk gidişim olduğu için elim boş gitmek utanç vericiydi, ben de bir hediye almaya karar verdim. Yamamoto ile düşüncelerimi paylaştım, bana destek oldu ve ileride indirimli fiyatlarla mal alabileceğim bir öğretmen mağazası olduğunu söyledi. Yine duygularımı tutamadım:
– Ayrıcalıklar sadece öğretmenlere mi veriliyor? diye sordum.
Sözlerimi onaylayan Yamamoto şunları söyledi:
– Japonya’da öğretmen en saygı duyulan meslek, en saygı duyulan kişidir. Japon girişimciler dükkanlarına öğretmenler geldiğinde çok mutlu oluyorlar, bunu kendileri için büyük bir onur olarak görüyorlar.
*Japonya’da kaldığım süre boyunca, Japonların öğretmenlere ne kadar saygı duyduğunu defalarca gördüm. Metroda kendilerine ayrılmış koltuklar var, onlar için ayrı dükkanlar açılıyor, öğretmenler hiçbir ulaşım türü için bilet kuyruğuna girmiyor. Bu nedenle Japon öğretmenlerin hayatlarının her günü saygı görürler, ayrı bir güne ihtiyaçları yoktur.
Bu hikayeyi yeniden anlatarak, toplumumuzun öğretmene karşı böyle bir tutuma, böyle bir düzeye çıkmasını ve öğretmenlerin bu kadar yüksek bir unvana layık olmasını tüm kalbimle diliyorum!”