"Tanrı" algısı inananlar arsında kişiye göre farklılık arz etmekle beraber, Tanrı'nın tüm yönleriyle bilinmesi, fark ve idrak edilmesi sınırlı kapasitelere sahip olan yaratıklar için hiçbir zaman mümkün olmayacaktır! Zira Tanrı sonsuzdur ve yaratıklar için sonsuzluk idrak edilmesi asla mümkün olmayan bir olgudur! Teşbihte hata olmakla beraber; insan, cin ya da Evren'de olası başka bir yaratığın Tanrı'yı tamamen bilmesi, anlaması; çay bardağına bir okyanusu sığdırmaya çalışmak gibi bir şeydir!
Sonsuz olan Tanrı'ya sınırlı sayıda isim ve bu isimlere karşılık gelen sıfatlar varsaymak kocaman bir yanılgıdır. Kur'an-ı Kerim'de zikredilen 99 isim ve sıfat göreceli bir anlatım tarzıdır. Oysa Tanrı için; var olan her söylem, eylem, eşya, madde, cisim, duygu, kısacası var olan tüm yaratıkların her haline karşılık gelen, yetmedi; varlığın çok ötesinde bilinmeyen sınırsız sayıda isim ve sıfatlarının olduğunu düşünmek, yüce Yaradan'ı anlama noktasında küçük bir adım anlamına gelebilir!
Bu cümleden; varlığı 1 tek evrenden ibaret sanmak da kocaman bir yanılgıdır. Binaenaleyh evren, insan ve cin ufkunun ulaştığı son nokta itibarıyla sonsuz, Yaradan katında sınırlı, hatta çok küçük bir yaratıktır! Ve dahi, sonsuz sayıda evrenin varlığından söz etmek pekâlâ mümkündür. Yetmedi; sonsuz sayıda evrenin bir küme oluşturduğu ve bu kümelerden de yine sonsuz sayıda var olduğu, o da yetmedi, sonsuz adet evren kümesinden oluşan üst kümelerden de sonsuz tane var olduğu fikri yabana atılır cinsten değildir! Kısacası, sonsuz üzeri sonsuz sayıda evrenin yaratılmış olması kuvvetle muhtemeldir.
Peki ya olası bu bilgiler, pratik yaşamda ne işe yarayabilir, kime ne faydası dokunabilir? Öncelikle; bu bilgiler, insanın, evrendeki duygusal koordinatlarının belirlenmesi bakımından önemli bir ipucu anlamına gelebilir. Bu, şu demektir: İnsan, Tanrı algısının büyüklüğü ve gerçekliği nispetinde değerlidir ve önem arz eder. Tanrı'yı yukarıdan olup-bitenleri izleyen ve hata yapanları cezalandıran, sevap işleyenleri mükâfatlandırmakla görevli doğa üstü bir güç olarak zan etmek, kişinin felsefi ve duygusal karakterinin oluşumunda yer alan yanlış argümanlar olduğu gerçekliğini ve yaşam kalitesini belirlediğini tespit etmek gerekir!
Dolayısıyla Tanrı algısının niteliğinin, varlığı ve hayatı değerlendirip anlamlandırma noktasında çok önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Saygıyla...