Herkesi hepimizi ve âlemi yaratan yüce Allah akıl verip yarattığı dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun tüm kullarına bana ait tüm kusurlarınızla gelin, bu konuda hesabı yalnız ben sorar gereğini yalnız ben yaparım. Ama bana kul hakkıyla gelmeyin karışmam buyurmaktadır.

Kul hakkı yemeyin deyipte bile bile kul hakkı yiyenler, sadece siz değil yedi silsileniz ilelebet yandı…Acı örnekleri ülkede, Ünye de olduğu gibi dünyada çoktur. Ama nefsine yenilipte kul hakkı yiyen insanlardan ziyade bencil idareciler çoktur…Ama sadece kendilerinin değil, ailesi ve evlatlarıyla yedi silsilesinin sonları yoktur, felakettir ne yazık ki.

Neymiş akıl sahibi ve akıl sağlığı yerinde düşünerek taşınarak, sorarak sorgulayarak yaşayan aziz insanlar kul hakkı yemeyecekmişiz. Doğruluğun, dürüstlüğün iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı örnek insan ve örnek idareci olmanın ilk ve tek şartı öncelikle kul hakkına riayet ederek yaşamaktır. Kul hakkı yiyen tövbe haşa kanatsız melek de olsa yaratan yüce Allah indinde boş günahkâr insan da değil varlıkmış. Doğan Cücekoğlu Kul hakkını verdiği akıl dolu örnekler ile anlayıp huzur ve güven içerisinde yaşayan ve birlikte fani dünyayı paylaştığı tüm insanları da kendisi gibi huzur ve güven içerisinde yaşatandır.

Buyurun Doğan Cüceloğlu beyefendinin kul hakkı ile ilgili olarak kaleme aldığı anlamlı makalesini okuyun okutun ve kul hakkını hafife alanların kendilerine gelerek kul hakkına saygılı yaşamalarına karınca kararınca katkı sağlayın. Kul hakkına riayet ederek yaşanması halinde topyekün ülke insanlar ve dünya kazanacaktır…

Doğan Cüceloğlu seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek biri var mı?” diye sormuş salondakilere. Hiç ses çıkmamış tabii. “Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş. Salonda yine çıt yok! Fiyatı artırarak 5 bin dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, ─

Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma! Demiş.

Doğan Cüceloğlu da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuş...

Doğan hocamızın hikâyesi üzerine sorayım;

-Ekmek bir değer, peki doğruluk bir değer değil mi? "Hiç bilerek ekmeğe basmadım" diyebilecek 'bütünlük' karşısında, "hiç yalan söylemedim" diyebilecek hiçlik neden var öyleyse?

-Kul hakkı bir değer değil mi? Nedir bu yetim hakkı yeme, çalışanı sömürme çabası peki?

-Özgürlük, eşitlik, kardeşlik bir değer değil mi? Nedir bu ayrımcılık, kindarlık, rövanşist, düşmanca tavırlar?

Peki ya adalet??!!

İnsani değerler ayaklar altına alınınca sahi kaçımız gerçek anlamda ses çıkarabiliyoruz, "500 bin dolar versen çiğnetemezsin" diyebiliyoruz!

Doğan Cüceloğlu bu ülkenin değerlerindendi, kendisini bugün kaybettik.

"İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite kendi vicdanıdır." demişti. Herkes ama bugün ama yarın vicdanıyla yüzleşecek hocam, sen rahat uyu!

Doğan Cüceloğlu’nun aziz hatırasına saygı ile...