Her yıl, 8 Mart günü kutlanan gün sadece kadınlar günü değil !
Kadın hakları ve eşitlik mücadelesinin sembol günüdür.
Kadınlar günü ; kadınların sosyal , ekonomik,
kültürel ve siyasi başarılarını ve katkılarını kutlamak ,
aynı zamanda kadınların yaşadığı eşitsizlikleri ortaya koymak ve bu konuda farkındalık yaratma günüdür.
Gelin birlikte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ‘nün başlama hikayesine bakalım :
8 Mart 1857 yılında ABD ‘ de bir tekstil fabrikasında yaklaşık 40.000 kadın işçi insanlık dışı çalışma koşullarında ve çok düşük ücretle çalıştırıldığından , daha iyi koşullarda çalışmak için greve başlamıştır.
Polislerin işçilere saldırısı ardından da kadın işçilerin fabrikaya kapatılması sırasında çıkan yangın tam bir katliam yaşanmasına sebep olmuştur. İşçiler fabrikanın önüne kurulan barikatlar sebebiyle yangından kaçamamış, haklarını arayan 120 kadın işçi hayatını kaybetmiştir. Tekstil fabrikasında yükselen alevler ve haklarını aradıkları için alevlerin arasında mahsur bırakılan kadınların acı dolu çığlığı , aslında bu günün direniş meşalesini yakmıştır.
1910 yılında Danimarka’ nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonele bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clora Zetkin , bu yangında yaşamını yitiren 120 kadın işçi anısına bu günün Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önermiş ve oy birliği ile kabul edilmiştir.
Türkiye’ de 1930 yılında kadına seçme ve seçilme hakkı verilerek Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kadının siyasi hayata katılımını sağlayan önemli bir dönüm noktası olmuştur.
1930 yılında yapılan yerel seçimde kadınlar ilk defa oy kullanma ve aday olma hakkını kullanmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi ile kadınlar ve erkekler arasında medeni haklar açısından eşitlik sağlanmış; evlilik , boşanma , miras , mal varlığı yönetimi gibi konularda erkeklerle eşit haklar verilmiştir.
Kadınların eğitim haklarının güvence altına alınması ; kadınların bireysel gelişimine , bilgi ve becerilerini geliştirmesine , meslek edinmelerine, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına olanak sağlamıştır.
Evet ! Kutlanan bu özel gün ve haklara rağmen anmak istediğim bazı kadınlar var :
Özgecan Aslan , Münevver Karabulut , Pınar Gültekin , Şule Çet , Ceren Özdemir ….
Ve daha nice yaşama hakkı elinden katledilerek alınan kadınların da gününü kutlayalım , bugün onların da günü !
Maalesef , kadınlar hakettikleri değeri görmeyip , çoğu alanda geri planda bırakılarak güçsüz duruma düşürülüyor .
Halbuki yapılan çalışmalarda , kadınların erkeklere göre daha çok yönlü düşünebildiği ,
duygu yoğunluklarını çok daha güzel mantığa bürüyerek işlerini hallettiği görülmüştür.
Biliyoruz ki kadının değerini bilen , kadının yetilerini sezgilerini
kullanmasına izin veren toplumlar daha hızlı gelişmiştir.
Kadın , toplumun temel taşı , içinde bulunduğumuz yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Kadın , her daim olması gerektiği gibi en zirvede ve baştacı edilmelidir.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün de dediği gibi “Bir toplum, kadınlarına ne kadar değer verirse , o kadar ileri gider.”