"Bugün bana sizi üç kişi sordu; adresinizi istediler. Çok iyi birileri olarak gözüküyorlardı. Kıramadım; hem n'olacak sanki dedim, verdim adresinizi. İnşâllâh kızmazsınız.
Hem, çok kibar, samîmî, yüzleri meymenetli olmasa, kırk yıllık dost gibi davranmasalardı vermezdim.
RAHMET, MAĞFİRET, NECÂT
Size geleceklermiş. Aman ha, hizmette kusur etmeyin! Hazırlığınız da, alâkanız da kâmil olsun.
Kimliklerini sordum; birinin adı RAHMET, diğerininki MAĞFİRET, üçüncüsünü de NECÂT dediler.
Görüldüğü gibi isimleri de çok güzel, sıcak ve anlamlı; değil mi?
Bu akşam geliyorlar. Bir ay kalacaklarmış, haberiniz olsun. Aman dikkât. Bu güzel misâfirleri güzel ağırlayıp güzel uğurlayalım ki bizlerden memnun kalmış olsunlar.
BİZLER GURBET, MİSÂFİRLER SILA
Hadi kolay gelsin. Rabbimiz, kendimizin de misâfir ve gurbette olduğu bu dünyâda, bize sılamızdan gelen bu misâfirlere güzel davranmayı, sılamıza döndüğümüzde de en az bu misâfirlere olduğu kadar orada güzel, hoş davranışlarla karşılanmayı nasîb ü müyesser eylesin."
RAMAZÂN-I ŞERÎFİNİZ MÜBÂREK OLSUN.ÂMÎN
Sonu da böyle tebrikle biten ve Ramazanın başlama sürecinde bu eksende paylaşılan bu metin aslında güzel bir yaklaşımın ifadesi.
YALNIZ DEĞİLSİNİZ
Bize, mübârek ay Ramazan gelirken, artık bundan böyle evde yalnız olmadığımızı, çok kutlu misafirlerimizin bulunduğunu düşünerek sıradanlıktan kurtulmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Bu yönüyle Ramazan bir nevî;
MÂNEVÎ BİR OLAĞANÜSTÜ HÂL
süreci gibidir. Ona iyi davranalım, gece gündüz varlığını ve varlığımızı hissettirelim ki ahbaplığımız ve de tanışıklığımız çoğalsın. Yarın âhirette lâzım olur.
FÂİDEDEN İSTİFÂDEYE
Bu paylaşım bunu hissettirmeye çalışıyor. İnşâllâh istifadeli olur diyerek biz de oradan ilham alıp mevzûyu olgunlaştırmaya gayret ediyoruz...
YAKLAŞIM GÜZEL, MİSÂFİR ÖZEL
Yaklaşım hakîkâten güzel, düşündürücü ve de öğretici. Öyle ya; şurdan doğru bir misafirimiz geldiğini düşünelim. Herhangi biri. Her kimse. Artık orada eskisi gibi davranabilir miyiz? Misafirin kişilik ve keyfiyetine göre hâl ve hareketlerinizde illâki bir değişiklik olur. Olmalıdır da. Aksi takdirde bu, misâfire kayıtsızlık ve de ilgisizlik anlamına gelir ki düpedüz saygısızlıktır.
DİZİLER, GEZİLER, OKUNAN YAZILAR
Nitekim; bir misafir geldiğinde evde yürüyüşlerimiz, telâşlarımız, sofralarımız, konuşmalarımız; herşey değişir. Yatma zamânımız bile. Normâli budur.
Hattâ, televizyonda izlediğimiz programlar. Belki de misâfirin gönlünce ya da muhabbetin seyrince hep te kapatabiliriz.
TAM TERSİ DE OLABİLİR!
Tam tersi; adam maç izlemek ister. Sen seversin ya da sevmezsin ama misafirin hatırına ayak uydurursun. Veyâ, nâmuslu olmak kaydıyla başka programlar.
Kısaca şu ki; hani bir ara bir söylem çok yaygındı;
Hz. PEYGÂMBER EVİNİZE GELSE!
İşte sizi beğenir miydi, ev düzeninizi, eşyânızı, sizin kıyâfetlerinizi uygun bulur muydu? Bu hâliyle evinize girer miydi? Ya da siz, evinizin durumunu biliyorsunuz. Bu hâliyle Efendimiz SAV'i evinize dâvet etme cesaretini gösterebilir miydiniz?!
AY RAMAZAN, İKLİM BEREKET
Evet; işte Ramazan ve evlerimiz. Ramazan rahmet ayı. Efendimiz SAV âlemlere rahmet olarak gönderilmiş. Rabbimiz öyle buyuruyor.
Ramazan bir nevî MÂNEVÎ BİR OLAĞANÜSTÜ HÂL süreci gibidir. Ona iyi davranalım, gece gündüz varlığını ve varlığımızı hissettirelim ki ahbaplığımız ve de tanışıklığımız çoğalsın. Yarın âhirette lâzım olur.
EVDEN CAMİYE; NELER YAPILABİLİR?
Bunun için neler yapılamaz ki, bir hurma ikramından iftar vermeye kadar. Bu ay rahmet ayı. Sevaplar kat kat. Sadakaların, tebessümlerin, selamların hatta zekâtın sevâbı kat kat.
Kur'an'ın indiği aydayız. Câmilerde mukâbele okunduğu kadar Evlerimizi de Kur'an'la ihya edelim.
MEŞGÂLE ÇOK, MÂLÂYÂNÎ YOK
Ekranlardan, sağdan-soldan, gereksiz meşgâlelerden, lüzumsuz, ne kendimize ne de kimseye faydası olmayan işlerden, yâni Mâlâyânîden uzaklaşmaya çalışalım. Hiçbir yerde İsrafa meydan vermemek düstûrumuz olsun.
MAZLUMLARI UNUTMAYALIM
Gazze başta olmak üzere tüm mazlumlara dua edelim. Fiilî ne yapabiliriz? Bunun peşinde ve niyetinde olalım. Onlara bir şekilde ulaşmanın çârelerine kafa yoralım. Rabbimize yalvarıp yakaralım. Gözyaşı dökelim.
ONLARA DA, BİZLERE DE YARDIM ET!
Allâhım diyelim; Bize kardeşlerimize yapılan zulmü durduracak idrak ve imkânı lûtfet, o günleri tez zamanda göster diyelim.
Kısaca bu ay duyguları, düşünceleri, duâ ve dilekleri, zekâtları, sadakaları, sofralarıyla bu ay paylaşım ayı olsun. Bunun için gayret gösterelim.
FERT, TOPLUM, ÇARŞI, ÂİLE
Ramazanın ibadet dünyâmıza getirdiği güzellikler fertten topluma, sokaktan âileye, heryere yansısın.
Ramazan ayı İslam inancının kendisine yüklediği önem sebebiyle halk arasında “Onbir ayın sultanı” ve “Şehr-i Mübârek” (Mübârek Ay) olarak kabul edilmiştir.
Ramazan ayı Müslümanların değerlendirmek için adeta yarış yaptığı en önemli bir zaman dilimidir.
HAYIR DERYÂSI, BEREKET DENİZİ
Ramazan ayı bütün hayırları ve bereketleri içerisinde toplamıştır. Yıl içerisinde kişiye ulaşan her bereket ve hayır, sonsuz olan Ramazan ayının bereket denizinden bir damladır.
UHUVVET HAVASI, İSTİFADE ÇABASI
Dolayısıyla bu bereket denizinden evimizi-barkımızı, yerimizi-yurdumuzu, ülkemizi, kardeş coğrafyalarımızı ve de insanlığı istifade ettirmenin çabasında olalım ki, dünyâmıza kattığımız iyilik ve güzellikler ukbâda açığımız olsun.
ODDAN NECÂT'A, ATÂLETTEN MÎLÂDA
Bu noktada, hangi yer ve konumda olursak olalım bu Ramazan'ı daha iyisi için bir mîlat yapma niyet ve gayretiyle berâber Ümmet-i muvaffakiyetler diliyor, Efendimiz SAV in komşuluğunu bizlere lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, bu duygu ve düşüncelerle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...