Nihayet yeni bir 5 yıla daha adımımızı attık.

Yaklaşık üç aydır süren seçim telaşı bitti. Gelecek 5 yılın yerel yöneticilerini seçtik.

Halkımız demokrasinin gereğini yerine getirdi. 

Türk halkı sandığa koştu.

Çaresizliğine sandıkta çare aradı.

Büyük kentlerde tek maaşla geçinemeyen asgari ücretli, asgari ücretlinin maaşının yarısından az fazla maaşla yaşamaya çalışan emekli, iş bulamayan üniversiteli gencimiz, dünün orta direği bugünün açlık sınırının altında yaşayan milyonlar 40 liraya yediği dört kaplı tek öğün ile doyduğu yemeğe sahip çıktı. 

*

Sandığa gidip oy kullanmada yüzde 78'lik oran yakaladı. "Söz milletindir" diyip geleceğinin  kararını yıllar sonra bu sefer farklı verdi. Ana muhalefet partisi CHP Türkiye genelinde ittifaksız girdiği seçimlerde halkın tercihi olup yüksek başarı sağlayarak aldığı oy oranıyla birinci parti olma konumuna yükseldi.

Dilerim memleketime  hayırlı olur.

*

"Demokrasi bayramımız" demiştim seçim tam bir bayram havasında tamamlandı...

Münferit olayları saymazsak yurt genelinde sakin, huzur içinde tamamlandı.

Zaten 31 Mart seçimlerinin en güzel tarafı da bu. 

Seçimin sakinlik içerisinde olaysız bitmiş olması.

*

Yerel seçimlerin genel seçimlerden farkı yöneticilerin aldıkları kararlarla halkların hayatına birebir dokunuyor olmaları.

Sokakta kalmak zorunda kalan evsizler, tatilde parasızlık nedeniyle anne babasının yanına gidemeyen, barınacak yurt sıkıntısı çeken öğrenciler, yeterli geliri olmadığı için geçinemeyip sıkıntıya düşen ve kimden yardım isteyeceğini bilemeyen emekliler, mahallesinde komşularına  veresiye verip parasını zamanında alamadığı için dara düşen bakkallar, kirasını, doğalgazını, suyunu, elektriğini  zamanında ödeyemeyen Ali, Ahmet beyler, Ayşe, Fatma hanımlar yerel yöneticilerin sokakta karşılaştığı belediye başkanlarından uzanacak eli beklerler.

Bu eli zamanında her kesime eşit, ayrım yapmadan uzatan başkanlar bu seçimde seçmenleri tarafından ödüllendirildi.

( Biran düşünün:Annesiniz ve çocuğunuza her gün süt alacak paranız yok. İşte o çocuğun farkına varıp yerel yönetici olup sahip çıkabiliyor, süt içirebiliyor musun?   O annenin duygusunda kendine uzanan o elin kıymetini ölçecek bir tartı olabilir mi? Bebeğini doyurmuş olmanın mutluluğunu tarif edebilir misin? Bebeğe uzanan şefkatli ele sahip çıkmayacak da kime sahip çıkacak?)

Tereddütsüz o oy verildi.

Anneler, babalar kimin ne dediğini hiç kale almadan sandığa attıkları her oyla seçmenler siyasetçileri hizmetleriyle yüzleştirdi. 

Ekonomik sıkıntıdan, pahalılıktan, TÜİK'in hesaplamalarından çok daha ağır enflasyon yaşayan milletimiz sandığa gitti ve sözünü söyledi.

Bundan sonrası mı?

Halkın söylediği sözü, mesajını anlayan koltuğununda kalır, anlayamayan gider...

*

Ordu ilimizde maalesef seçime gölge düştü.

Sandığa giren oyun sandıktan çıkmadığı iddia ediliyor.

İyi Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Enver Yılmaz 31 Mart gecesinden buyana dile getirdiği seçim usulsüzlüklerini geçmiş seçimlerde sıkça duyduğumuz kelimeyle özetledi:

"Oyum çalındı"

Hırsızlığın her türü ahlaksızlıktır.

Bunun adı ister "baklava hırsızlığı!" olsun isterse "oy hırsızlığı"

Şayet var ise araştırılsın. 

Doğrusu ortaya konulsun.

Adalet yerini bulsun.

Halkın tercihi oy sandığına nasıl girdiyse sonuçlara öyle geçsin.

Sonucu değiştirsin ya da değiştirmesin bir tek oy'da bile bilerek yanlışlık yapıldıysa bunun savunulacak, haklı sayılacak tarafı yok.

"Oyum çalındı" demek sıradan bir söylem değil. 

Boşlukta bırakılmamalı.

Duymazlıktan gelinmemeli.

Araştırılmalı...

Bu arada Ordu'da kimi kesimlere sürpriz seçim sonuçları da gerçekleşti.

Mesela, Çamaş ilçemizi bir kadın belediye başkanı kazandı. 

Leyla Çıtır hanımefendiyi buradan kutluyor ve başarılar diliyorum.

Geçen 5 yıl boyunca baba ocağı Gülyalı Belediyesi'ni yöneten Türkiyenin en genç belediye başkanlarından Ulaş Tepe bundan böyle yaşadığım kent Altınordu'yu yönetecek.

Orduluları sevindiren, Gülyalılıları üzen Ulaş Başkan'a da başarılar diliyorum.

Çalışkanlığı, dürüstlüğü, herkesi kucaklayan güler yüzü, ötekileştirmeyen tarafı bizim için şans...

Başarılı olacaktır.

Dün Gülyalı'dan,  bugün Altınordu'dan komşum Ulaş başkana güveniyor ve gençlerimizin her alanda sorumluluk almalarını destekliyorum...