Hafta içinde bi grup kadınlarla beraber günübirlik gezmek, görmek, farkındalık yapmak adına komşu il Trabzon'a gittik.
Sabahın saat 07.00'sinde eğlenceli başlayan yolculuğumuz gece yarısı geri dönüşle tamamlandı. Gün sonu mutlu bitti.
Günübirlik bir başka memleket köşesine tekrar gezmek üzere grup sözüyle ayrılırken, sizlere Trabzon'dan notlar sunayım.
*
Trabzon Büyükşehir.
Ordu ilimiz gibi.
Ama Ordu ile kıyaslanamayacak kadar büyümüşler!
Büyüklük ölçülerine girmeden, bazı istatistiki bilgileri görelim.
Trabzon ilinin nüfusu 2024 yılı verilerine göre 824 bin.
Milletvekili sayısı Ordu ilimiz gibi 6.
Ordu ilimizin nüfusu ise 776 bin.
Trabzonun yüzölçümü 4 bin 685 km2.
18 ilçesi var.
Ordu ilimizin 19 ilçesi olup 6 bin km2 yüzölçümüne sahip.
Ordu ilçe sayısı ve yüzölçümü ile Trabzon'u geçerken, kalan herşeyde Trabzon önde.
Altyapıda çok ilerlemişler.
Trabzon’da bulunan 22 hastanede toplam 3 bin 211 yatak bulunuyor.
3 tane şehir üniversiteleri var.
17 fakülte, 4 yüksekokul, 12 meslek yüksekokulu, 7 enstitü, KTÜ Devlet Konservatuvarı, 2419 kişilik akademik kadrosu eşliğinde, 81 il ve birçok farklı ülkeden 57 bini aşkın öğrenci yüksek öğrenim görüyor.
*
Havalimanı genişletiliyor.
2.nci pist hava ulaşımına açılmak üzere. Yılda 4 milyon yolcu taşıyorlar.
Başka bir yere 2.nci havalimanı yapılması konuşma, tartışma safhasında...
Deniz limanı yoğun çalışıyor.
Ordu'da, Giresun'da üretilen fındık Trabzon limanı üzerinden dünyaya ihraç ediliyor.
Bugünlerde Trabzon'da demiryolu yapımı da gündemde. Konuşulan demiryolu Samsun'dan Sarp'a Karadeniz illerini kapsamıyor.
Trabzonlu'ların istediği Gümüşhane, Bayburt üzerinden Erzurum, Erzincan demiryolu ağına bağlanmak...
Bu sayede Anadolu'ya ve Akdeniz'e dolayısıyla dünyaya ulaşmak istiyorlar...
Komşusu Doğu ve Orta Karadeniz illerini demiryoluyla da kendilerinin arka bahçesi konumuna getirmek istiyorlar.
*
Trabzon'dan birkaç büyüklük örneği verince Orduyu anlatmaya gerek kalmadı. Ordu-Giresun iki ilin havalimanının mevcut durumu herşeyi özetliyor.
*
Trabzon'un Karadeniz illerinin arasında bu derece öne çıkmasının iki temel nedeni var.
Siyasetçileri Ankara'da söz sahibi, güçlü.
Hangi partiden seçilirlerse seçilsinler söz konusu Trabzon olunca ortak noktada buluşabiliyorlar.
Trabzon milliyetçiliği üst düzey.
İkinci ise Trabzonspor.
Türkiye süper liginde 4 büyükler yıllardır değişmiyorsa bu durumun getirisi de farklı oluyor.
Trabzonspor ligi kaçıncı sırada bitirirse bitirsin adını 4 büyüklerden biri olarak tüm spor camiasına kabul ettirmiş.
Dolayısıyla Trabzon'u Trabzon yapan, büyüten kabul edelim veya etmeyelim bu iki faktör.
Hani Trabzonlular, " Bize her yer Trabzon" diyorlar ya bu söz onların kendine güvenlerinin göstergesi. Bu özgüven Trabzonluları bölgede değil ülkede hatta dünyada öne çıkarmış.
*
Gelelim bizim gezi izlenimlerimize:
Trabzon'a varınca daha önceleri ziyaret etmiş bile olsak Sümela Manastırı'nı ziyaret etmeden geri dönmüyoruz.
3.ncü defa gittiğim Sümela pek değişmiş.
Restorasyon tam bitirilmemiş olsa bile ihtişamlı yapısı kaç defa gezersek gezelim yine de insanın ilgisini çekiyor.
*
Sümelaya varış eskisi gibi değil.
Yeni yol yapılmış.
Aracınızla bir yere kadar gidebiliyorsunuz. Kalan yolu ücretli minibüslerle taşıyorlar.
Sümela yolunu da kazanca dönüştürmüşler.
*
Şehir içerisi, yol boyu tesisler ve karayolları kenarları ilçe belediyelerinin temizlik anlayışlarının karşılığını yansıtıyor.
Çöpler her yerde.
Çöp kutuları olmasına karşın pek kullanıldığı söylenemez. Halkımızın geleneksel alışkanlıkları elinde tuttuğu madde nerede çöp olmuşsa bulunduğu noktaya atmak şeklinde.
Özellikle park, bahçe, ve yol güzergahlarında.
*
En önemli değişim Trabzon sahilinde olmuş.
Binlerce kilometrekare deniz doldurarak arazi elde etmişler. Karadeniz'in dünya haritasında ki sınırı Trabzon'da değişmiş. Denizden elde edilen topraklar üzerinde yeme içme yerleri, parklar, yürüyüş yolları ve taşıt yolları yapılmış.
Bu doğaya karşı dik duruş nereye kadar, sonu ne olur bilemeyiz.
Bir gün Karadeniz kendinden alınanları geri isterse Trabzon'un hali nice olur orası da bilinmezler arasında...
Eski Trabzon fotoğraflarında görünen şehirle bitişik Karadeniz, kumsallar, plajlar, dalga sesleri şimdi yok.
Denizi şehirden görmek bile mümkün görünmüyor. Deniz manzarası yüksek katlı binaların üst katlarında, dağların yamaçlarında kalmış...
Bir gezi hikayesi böyle bitti.
( Bu arada gezimizi organize eden, gezi rehberliğimizi üstlenen Sevgili arkadaşım ÖZKÖK Marketin Satınalma Müdürü Esra Olgun'a ve yol boyunca giderken gelirken şarkılı türkülü gürültümüze sabır gösteren Engin Tur'un Tolga kaptanına teşekkürler