19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mızın 105. yıl dönümü.

Büyük Türk Milleti'ne kutlu olsun.

“Ya istiklal ya ölüm” düşüncesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı’mızın ve bugünkü modern Türkiye Devleti'nin kuruluş hikayesinin başlangıcı 19 Mayıs 1919'dur.  

İstanbul'dan Anadolu'ya Bandırma Vapuru'yla taşınan bağımsızlık meşalesi Samsun'da limana yanaştığında Türk milletinin kurtuluş mücadelesi başladı. Sonunda o gemide taşınan ruh, irade gençlerimize bayram oldu. 

Büyük bayramla Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni gençliğe emanet etti.

Millî değerlerin ışığında Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek koruma görevi emanet edilen Türk gençliği Atatürk'den aldığı görevle şanlı ay yıldızlı bayrağımızı sonsuza dek 780 bin kilometre kare yurt toprağının her köşesinde dalgalandıracaktır.

Ata'sının emanet ettiği Türk yurdunu ilelebet yaşatacaktır. 

*

Türk gencinin yemini İstiklal Marşı'nın ilk mısrasında başlıyor.

"KORKMA" diye başlayan ilk söz bu gençliğin  inanmışlık kimliğidir.

O "KORKMA" Bağımsızlıktır.

O "KORKMA" Hürriyettir.

O "KORKMA" İstiklaldir.

O "KORKMA" Özgürlüktür.

O "KORKMA" Çağdaşlıktır.

O "KORKMA" Bilimdir, sanattır.

O "KORKMA" Egemenliktir.

Ve;

O "KORKMA" Akılcılıktır.

*

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı gururla kutlayan Türk gençliği bilir ki aydınlık geleceği yine Ata'sının Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan ilkelerde saklıdır.

Bu ilkeleri bir kez daha hatırlatmak isterim:

1- Cumhuriyetçilik 

2- Milliyetçilik 

3- Halkçılık 

4- Devletçilik 

5- Laiklik 

6- İnkılâpçılık

*

Bugün bayram kutlayan gençliğimiz maalesef ülkemizde yaşanan sıkıntılardan en acımasız haliyle etkilenmektedir.

Büyük çoğunluğu genç yaşında geleceğinden umutsuz, iş, aş, geçim sıkıntısıyla uğraşmaktadır.

Milyonlarca üniversite bitirmiş gencimiz aldığı akademik eğitimin karşılığında iş bulamamakta, yurt dışı ülkelerde gelecek arama hesapları yapmak zorunda bırakılmıştır.

Gençliklerini doyasıya yaşamaları gereken bir dönemde çoğu büyük kentlerin varoşlarına terkedilmiştir.

*

Gençlik geleceğimizdir.

Yarınlarımızdır.

Korumak da hepimizin görevidir.

*

MAYIS YEDİSİ

Yıllardır halkla yerel yönetimlerin bir türlü birlikte kutlayamadığı halkın kendi kendine kutladığı 20 Mayıs "Mayıs Yedisi" şenlikleri Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe'nin duyurusuyla kapsamlı bir programla bu yıl Altınordu'da kutlanacak. 

Daha önce ki yıllarda "Mayıs Yedisi" şenliklerinin en renklisi Gülyalı ilçemizde yapılırdı. Kutlamalara katılımı da yoğun olurdu.

En önemli kutlama etkinliği ise 7 dalgadan geçmek, deniz suyunu yıl boyu hastalıklardan korunma adına vücutla buluşturmak, dilek tutup hayaline kavuşmaktı...

20 Mayıs'ta Karadeniz halkı köylerinden, ilçelerinden, yaylalarından deniz kıyısına gelir, günü kumsallarda geçirirdi.

Bugün Ordu Giresun Havalimanı'nın bulunduğu alanın doldurulan bölümünde kalan denizin içerisinde bulunan çifte kayalar etrafında kayıklarla, balıkçı motorlarıyla dolaşılır 7 dalgadan geçme  seremonileri yapılırdı.

Gülyalı Belediyesi de bu kutlamaların ev sahibiydi.

Gün sazlı, sözlü, müzikli eğlencelerle son bulurdu.

Gülyalı ilçemizden Altınordu Belediyesi'ne başkanı olan Ulaş Tepe başkanlığının ilk yılında Mayıs 7'si şenliklerini Ordu Merkeze taşımak istiyor.

Akyazı Mahallesi sahili etkinliklerin ve eğlencenin adresi konumunda.

Katılın derim.

Akyazı Plajı'nda 7 dalgadan geçip, çıplak ayakla denizde gezip, dilekler tutup hastalıklarımıza şifa arayabilirsiniz.

Kim bilir tuttuğunuz dileğe gelecek yılın Mayıs Yedisi'ne kadar kavuşursunuz.

Dileğinizin ardından denize,  ırmağa 7 çift bir tek taş atmayı unutmayın.

Pazartesi Akyazı'da buluşalım.

Hep birlikte eğleniriz...

*

Altınordu Belediyesi'nin Geleneksel Mayıs  Yedisi Bahar ve Kültür Şenliği adı altında Akyazı Sahilinde yapılacak etkinliklerde konserler, halk dansları, gösteriler, yöresel ürün stantları, davul- klarnet sunumu ve sergiler yer alacak.

Şenlik kutlamaları saat 13.00 ile 18.00 arasında gerçekleştirilecek.

*

Yüzlerce yıllık geçmişe sahip Mayıs Yedisi kutlamaları Hızır ve İlyas peygamberlerin, dalgaların kırıldıktan sonra, deniz sularının karayla temas ettiği noktada buluştukları gün olarak kutlanır.