Aile terapisinin kurucusu olan Virginia Satir’ in kucaklaşmak ile ilgili çok sevdiğim bir sözü vardır: “Yaşamaya devam etmek için günde 4, yaşamayı devam ettirmek için günde 8 ve büyüyüp gelişebilmek için günde 12 kez kucaklaşmaya ihtiyacımız vardır “
Sarılmanın aile içi ilişkilerdeki derin ve olumlu etkilerine bakacak olursak , bağları güçlendirme etkisini başa alabiliriz . Ayrıca sarılmak , aile üyelerine güven ve güvenlik hissi verir. Özellikle çocuklar için , ebeveyinlerinden aldıkları sarılmalar , kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve duygusal güvenliklerini arttırır.
Aile içi sarılmalar , tüm aile üyelerinin stres ve anksiyete seviyelerini düşürür. Bu , aile içindeki genel atmosferi rahatlatır ve daha huzurlu bir ortam yaratır .
Sarılmanın iletişimi iyileştirici etkisini unutmamak gerekir . Sözel olmayan bu iletişim şekli bazen kelimelerin ifade edemediği duyguları ifade eder.
Sarılma , aile içindeki çatışmaların çözülmesine yardımcı olabilir . Fiziksel temas , duygusal bariyerleri yıkabilir ve empatinin artmasına katkıda bulunur , bu da anlaşmazlıkların daha kolay çözülmesini sağlar .
Duygusal destek ve dayanışma içinde sarılmanın önemi büyüktür . Zor zamanlarda sarılmak , aile bireylerinin birbirine olan desteğini ve bağlılığını gösterir .
Çocuklar için ebeveyinlerden aldıkları sarılmalar , sağlıklı , duygusal ve sosyal gelişim için çok önemlidir . Sarılma , çocukların kendilerini sevgi dolu ve değerli hissetmelerine yardımcı olur , bu da onların öz güvenini arttırır.
Sarılmak , aile içi ilişkilerde önemli rol oynar ve aile üyeleri arasındaki sevgi , güven , iletişim ve dayanışmayı güçlendirir . Sarılmalar, aile içindeki genel mutluluk ve huzur seviyesini arttırarak , sağlıklı ve sağlam ilişkilerin oluşmasına katkıda bulunur .
Gelelim sarılmanın kişilerdeki psikolojik etkilerine : Öncelikle sarılmak , vücuttaki stres hormonu olan kortizolü düşürerek ruh halinin düzelmesine ve kaygı seviyesinin azalmasına yardımcı olur .
Sarılma sırasında oksitosin hormonu salgılanır , bu hormon “ mutluluk hormonu “ olarakta bilinir ve kişinin kendini mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlar . Aynı zamanda seratonin ve dopamin seviyesini arttırarak genel bir iyi hissetme durumu yaratır .
Sarılmanın fiziksel etkilerine bakacak olursak : Oksitosin hormonu bağışıklık sistemini güçlendirir , dolayısıyla enfeksiyonlara karşı direnç artar. Sarılmak kan basıncını düşürür .
Rahatlatıcı etkisi sayesinde kalp sağlığını olumlu etkiler . Oksitosin , vücuttaki ağrı eşiğini yükseltebilir ve ağrı algısını azaltır .Fiziksel temasın rahatlatıcı etkisi , ağrı hissini hafifletebilir .
Sarılma sırasında vücut rahatlar ve kas gerginliği azalır . Bu da genel bir rahatlama ve dinginlik hissi yaratır .