Şu ara ülke kamuoyunda sokak hayvanlarıyla ilgili TBMM'nce hazırlanmakta olan yasa tasarısı konuşuluyor.
Görüşümü baştan açıklayayım.
Bu yasa hazırlanmalı, meclisten geçmeli ve en kısa zamanda uygulamaya konulmalı.
Destekliyorum.
*
Bir anne olarak çocuğumun, çocukların can güvenliği herşeyin üstündedir. Hele de savunmasız bir çocuğa yapılacak saldırı kimden gelirse gelsin kabul edilebilirliği, hoşgörüsü olmamalı.
Bende hiç yok.
*
Yıllardır sokaklar güvensiz.
Sürüler halinde şehrin ana arterlerinde, sokaklarında, parklarında sahipsiz, başıboş kimlikli, kimliksiz köpekler dolaşıyor. İnsanların yürüyüş kaldırımlarında, yolları da yatıyorlar.
Bazen bireysel, bazen grup halinde sezgilerince tehlike gördükleri insanlara, başka canlılara saldırıyorlar.
Fiziki zarar vermeleri bir yana, saldırmaları, havlamaları bile korkutucu oluyor.
*
Madalyonun diğer yüzüne bakınca, bir hayvansever olarak sokakta, ekranlarda konuşulduğu gibi hayvanları topluca, ya da bir tanesi bile sayısını azaltma, popülasyonunu kontrol altına almaya yönelik keyfi öldürmeye karşıyım.
Her canlının yaşam hakkı var ve bu hakka herkes saygı duymalı.
Burada görev yerel yönetimlerin olmalı.
Mutlaka her belediye bölgelerinde sokak hayvanları için barınak açılmalı.
Tüm sokak hayvanları bu barınaklarda toplanmalı ve sağlıklı bir şekilde strese sokulmadan bakımları, yaşamları sağlanmalı.
Burada öncelikle hastalıklara karşı aşılanmalı sonrasında kısırlaştırma yapılarak yaşaması devam ettirilmeli.
Sokaklarda hayvan besleyen; sokak hayvanlarını sokaklarda bir şekilde sahiplenen hayvanseverler de belediyenin barınaklarında bu sevgisinin gereğini yerine getirmeliler.
Hayvanseverlerin barınaklarda tutulan hayvanların bakımlarını üstlenmeleri durumunda yine belediye barınak kurallarına göre istekleri karşılanmalı.
Mesela, bir hayvensever iş adamı, sanayici veya sıradan halktan biri belediye barınağındaki 10, 20, 30 her ne kadarsa "sayıda köpeğin bakım masraflarını karşılayacağım" derse bu imkan ilgiliye sağlanmalı.
*
Sokaklar güvenli olmalı.
*
Geriye dönük başıboş sokak köpeklerinin neden olduğu ölümlü, yaralamalı olayları hatırlayacak olursak ne kadar yanlış bir durumun içerisinde olduğumuzu göreceksiniz.
Vereceğim haberlerle sokak köpeklerini suçlu ilan etmek gibi bir amacım yok. Şayet suçlu aranacaksa ortak yaşamak zorunda olduğumuz canlılarla ilgili bir düzenlemeyi oluşturmayanlardır.
*
Yakın geçmişte Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde yaşanan Mimar Lütfü Seray, sokakta yaşayan kuduz bir köpek ısırması sonucu kuduz olup hayatını kaybetti.
*
Güvenli Sokaklar Derneği açıkladığı bilgilere göre, 2023 yılının ilk 6 ayında yaşanan sokak köpekleri kaynaklı olaylarda 7'si çocuk 18 kişi yaşamını yitirdi.
*
1 Ocak-31 Aralık 2022 tarihleri arasında 33 kişi hayatını kaybetti.
Başıboş köpeklerden kaynaklı 340 saldırı ve 89 trafik kazası basına yansıdı.
Köpek saldırılarında 6’sı çocuk, 3’ü kadın olmak üzere 13 kişi hayatını kaybetti. 52’si kadın 134’ü çocuk olmak üzere toplam 307 kişi yaralandı.
*
Başıboş köpek kaynaklı trafik kazalarında ise 3’ü çocuk 4’ü kadın olmak üzere 20 kişi hayatını kaybetti, 217 kişi yaralandı.
*
Yine köpek saldırılarında 2022 yılında 429 küçükbaş, 523 kümes hayvanı ve 2 yaban hayvanı telef oldu. Toplamda 92 küçükbaş/kümes hayvanı ve 8 yaban hayvanı yaralandı.
*
Hayvanların da sokaklarda sevgiden uzak yarı aç yarı tok kalmalarının önüne geçilmeli.
Hayvanseverler de sokaklardan hayvanların toplanmasına karşı olmamalı.
Sevgilerini imkanları, ortamları varsa sokak hayvanlarını sahiplensinler. Barınaklarda tutulan hayvanlara ilgilerini göstersinler.
*
Siyasi irade yasal düzenlemeyi toplumsal, hayvaseverler baskısı var diye ertelememeli, toplumun ve hayvan sağlığı neyi gerektiriyorsa altyapısını hazırlayıp yasal düzenlemeyi bir an önce hayata geçirmelidir.
Ayrıca sahipli tehlikeli, saldırgan türdeki hayvanlar için de yasal düzenleme uygulamasında özel durumlar oluşturulmalı.
Bu tür hayvanlar sahipli bile olsa sokağa, kalabalık ortamlara çıkartılması, gezdirilmesi kesinlikle bir disipline tabi olmalı.
Medyada, basında, televizyonlarda zaman zaman gördüğümüz görüntüler çok vahşi ve acımasız.
Kimsenin sevgisini, hayvan tercihini değerlendirecek değiliz. Herkes karşı tarafın yaşam hakkına ve özgürlük alanlarına girmediği, saygılı olduğu sürece isteği hayvanı seçebilir.
Devleti yöneten siyasi irade için öncelik insan sağlığı ve yaşam hakkı olmalı.
Başıboş Sokak köpekleriyle ilgili yapılacak yasal düzenleme öldürmekle yaşatmak arasında bir tercih değildir.
Tüm canlıların sağlıklı yaşaması adına düzenleme olmalıdır.
Medeni toplum olmanın gereğini yapmaktır.