Doğu Karadeniz Bölgesi'nin, kaynaklarını değerlendirerek bölgenin yaşam kalitesi ve gelir düzeyini artırmak, bölge içi ve bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak, ülke düzeyinde sosyal istikrar ve ekonomik gelişmeyi sağlamayı hedefleyen bir bölgesel gelişim projesi olan Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) benzeri oluşumlar Türkiye’nin tüm bölgelerinde değişik isim ve başlıklarla faaliyet gösteriyor.

Tarım ve Orman Bakanlığının İl ve İlçe Müdürlükleri de tüm yurtta var…

Belediyeler de var ve hepsi de aynı Kanun ve Yönetmenliklerle, merkezi Hükümete bağlı çalışıyor.

Bahsettiğim tüm kurum ve kuruluşların ödeneği de genel olarak kapsama alanındaki insan sayısına göre veriliyor. Örneğin kişi başına ödenek 1 lira ise 100 bin nüfuslu beldeye 100 bin lira, 500 bin nüfuslu beldeye 500 bin lira ödenek gönderiliyor.

Tek fark o beldelerde çalışan kurum ve kuruluşların idarecileri ve kadrosunda gizli… Kimi mesaisi boyunca elinde tuttuğu makam ve mevkiinin keyfini sürdürüyor, kimi de “hazır bana bu imkan ve makam nasip olmuşken toplumlara karşı insani sorumluluğu yerine getirerek dua alayım..” anlayışıyla gece-gündüz çalışıyor.

Ha, diyeceksiniz ki bazı belediyeler muhalefet partisi yönetiminde ve merkezi Hükümet o belediyelere engel çıkarıyor, ödeneğini aksatıyor, geciktiriyor, projelerini görmezlikten geliyor veya onaylamıyor... Evet, maalesef ülkemizdeki politikacıların böyle bir zaafı var. İktidara kim gelirse bir sonraki seçime kadar rakip partilerin işlerini aksatarak ayrımıcılık politikaları yapabiliyorlar. Bu ayrımcılık kimi dönem aşırıya da gidebiliyor.

Sözüm zaten muhalefet partilerin kazandığı belediyeler için değil, iktidar ve ortağı olan Millet İttifakının seçilmiş Belediye Başkanları ve kadrolarına..

Daha önce de yazmıştım, ülkemizdeki Millet İttifakının seçilmiş belediyelerinin sayısı bini buluyor ama bunlardan sadece birkaç tanesi rutin çalışmalarına ek faaliyetlerle insanlara destek üretiyor, kadınların ve gençlerin önünü açan projeler uyguluyor ve elbette halkın takdirini alıyor. Mesela Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler… Neredeyse her gün bir, hatta birden fazla projeyle medyada haber olan bu iki başkanı takdir etmemek insafsızlık olur. Hele, bir de saçma sapan ifadelerle çalışanların şevkini kıracak davranış sergileyenler yok mu…

Haberlerde okumuşsunuzdur; DOKAP, Ordu İl Tarım Müdürlüğü iş birliğiyle üreticilere verilen destek etkinliğinde konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler; “Bize daha önce tavukla, cücükle uğraşıyorsunuz diye gülüyorlardı. Bugün ise Ordu tarım alanında söz sahibi olan şehirlerden biri oldu” dedi. Bu tür motivasyon bozucu ifadelerle sözde muhalefet yapan, çalışanları küçük düşürmeye çalışanlara “siz ne ürettiniz”sorulmaz mı?

Şimdi o “tavukla, cücükler uğraşıyorsunuz” diyenlerin yüzü kızarmış mıdır bilemem ama yani Ordu Belediyesi üreticilere destek üreterek kötü bir şey mi yapmış? Her belediye, her kurum bir proje üretip uygulasaydı Türkiye bu durumda olur muydu?

Mehmet Emin Danış