Bugün burada, wesîleli bir seyâhatin durakları ve konaklarında hasbihâl ve de sohbet-i yârân eylediğimiz mâruf insanlarla yaşadığımız güzel berâberliklerden hatıra gelenleri, yaşaması gereken örfümüze, irfanımıza katkı adına yaşanan ve yaşatanları dile getirip, hayırla yâdlara katkıyla berâber geleceğe not düşmeye çalışacağız.

ÇARŞAMBA'DAN PERŞEMBE'YE YOLCULUK

Mâlum, geçen hafta ortası Çarşamba akşamı Ordu otogarı'ndan, bu sene Sakarya'da  icrâ edilecek TDED yıllık istişâre toplantısına katılmak gâyesiyle hareket edip Perşembe günü öğleye iki saat kadar varken İzmit'e ulaşmıştık.

SON DURAK, İLK VARIŞ; KOCAELİ, İZMİT

12 saatlik yolculuk sonrası otogarda iniyoruz. Ordu İHL'den talebemiz, geçen yaz ÖNDER toplantısı için geldiğimizde de 5 ORİMDER'li arkadaş olarak bizlerle çok ilgilenen, gezdiren, ikramda bulunan Hayreddin ARICAN bu defâ da gününü bize hasr'etti. Kızımla berâber bizi alıp ALİKÂHYA'daki evine götürerek ağırladı. 

SÜLEYMÂNİYE'DE EZAN ve AŞİR

Eşi Arzu Hanım kızımı çarşı dolaşmasına götürürken, biz de kendi aramızda kitaplar, dergiler, levhalar arasında nostaljik bir hasbihâl sonrası vakte çıktık. Alikâhya SÜLEYMÂNİYE CÂMİİ'nde ezan okumak ta varmış. Rabbime çok şükür, wesîle olan, imkân tanıyanlara da teşekkürler. 

HAYREDDİN BEY'İN FACEBOOK PAYLAŞIMI

"Ordu şehrinin, Kültürel birikimine önemli katkıları olan  bizlerin de şiirle ilgilenmesine vesile olan gönül insanı Nuri KAHRAMAN hocam ile buluştuk.  Enerjisinden heyecanından hiç bir şey kaybetmemiş. Allah uzun ömürler versin 

Lise yillarında bizlere kendi şiirlerinin olduğu derlemeleri dağıtırdı bunları 30 yıl saklamışım hocam ile bunlara tekrar bakarken duygulu anlar yaşadık."

ÜÇ FOTOĞRAF, BİR YORUM; PİR YORUM

Betül Kızım bir ara sordu; "-Babacıım nasıl bir öğretmendi?" diye. O da;

"- Derse değil de, kitap, kültür konularına ağırlık verirdi. Severdim ve heyecanla izlerdim. Şiiri, kitabı sevmemde etkili olmuştur." şeklinde cevapladı.

NİHAT KÜPÇÜK; MİNNETTÂRIZ

Paylaşımın altına gelen yorum da aynı şeyi söylüyordu:

Nihat KÜPÇÜK: Kitap okumayı ondan öğrendik Allah razı olsun hocamıza minnettarız...

PERŞEMBE'DEN PAZAR'A, GELMEYELİM NAZARA!

O Perşembe'nin akşamında da bizi, TDED'in programının yapılacağı Sapanca/CÂBİR OTEL'e getirip bıraktılar. Program bitimi, yâni 4 gün sonra Pazar'da da, aynı yerden alıp KARTEPE'ye çıkardılar. 

KAR TEPE TEPE; KARTEPE!

Ayrıntılara giremeyeceğiz ama, kısaca muhteşem bir gündü. Hava bulutlu, ayrıca da sisli olduğu için yukarının durumunu bilmiyorduk. Kar olması sevindiŕdi. Çiğnemeden öte kar teptik diyebiliriz.

Hattâ, bu defâ Konya'dan programa Cumâ gün katılan kızım ve kızı, Nilüfer torunum da var. Onun da talebiyle botlarla kaydık bile. Hem de iki kızım ve torunla 4 kişi olarak grup hâlinde yanyana şekliyle bir saat boyu, yarış heyecânı içerisinde çok güzel, keyifli dakîkalar yaşadık. 

HAMARAT HİZMET, KUZU YAYLA, ORTA BEL

Ogün âdetâ ana-baba günüydü. Çok kalabalıktı. Izgara için Kuzu Yaylası derlermiş, oraya çıkacaktık ama ne mümkün! Baktık olacak gibi değil geri dönüp pikniğimizi orta bel'de yaptık. Mâşâllâh, mihmandarlarımız baylı-bayanlı hamaratlar. Çok da hazırlık yapmışlar. Bizim torun da burada kibrit yakmak, çalı-çırpı getirmek, odun atmak gibi yardım mahâretleri gösterdi. Hayreddin amcasından âferinleri aldı, âilenin takdirlerini topladı. Kar üstünde ziyâfet çok zevkli ve güzeldi. Allâh CC râzı olsun.

MÂŞÛKİYE, ADAPAZARI, ERENLER

Öğleyi Kartepe yayla mescidinde kılmıştık. İkindiyi de dönerken MÂŞÛKİYE MERKEZ CÂMİİ'nde edâ nasîp oldu.

Mihmandarlarımız bizi bu akşam kalacağımız, ERENLER'deki adrese kadar getirdiler. Çocukları Uygar Beyin maçı olduğu için bize katılamamış, anne-baba da ferâgat edip bizim için fedâkârlıkta bulunarak gelmişlerdi. Daha fazla alıkoymamak adına Ordu'dan talebemizle Lüleburgaz'dan talebemizin ayaküstü tanışmalarıyla iktifâ ederek içeri girmeden dönüp ayrılma taleplerine muvâfakat ettik. Allâh CC râzı olsun. İnşâllâh daha sonra wesîleler çıkar, daha yakından tanışır-görüşürler. Bizim, böyle ziyâretlerdeki beklentilerimizden biri de bu tanıştırıp kaynaştırmalar. İnşâllâh gâyeler dahası ve de hayırlısıyla hâsıl olur.

MEKTEBİN BACALARI, SALEP'İN FAYDALARI...

TDED 9. İstişâre toplantısı sonrası bizi Sakarya ERENLER'deki evinde akşam-sabah misâfir edip erenlere katmanın yanında dâmâdı Dr. Ömercan Beylerle berâber güzelce ağırlayıp, meşhur SALEP ve TÜRK KAHVESİ ikramlarıyla da taçlandıran, 

80'li yıllar Lüleburgaz KEPİRTEPE ÖĞRETMEN LİSESİ'nden talebemiz, daha sonra 90'lı yıllarda ORDU/AKKUŞ ilçemizin çeşitli köylerinde öğretmenlik görevleri de yapan, 

bizim onları Tekirdağ/ SARAY ilçesindeki evlerinde, onların da bizi Ordu'da ziyâret ettikleri Ali Şefik ERGENE ve âile efrâdına çok teşekkürler ediyor, Rabbimizin de onlara her türlü dünyevî-uhrevî hayırlı muratlarını lutf'ile ikrâm etmesi niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

ALİ ÜSKÜDARLI, MÂHİR İZ, HALİM KALAYCI

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği [TDED] İstişâre toplantısı için geldiğimiz SAKARYA'da program sonrası şehir ziyâretinde, öğle namazı sonrası İstanbul YİE 1972 mezunu Halim KALAYCI Ağabeyimizle tanışıp hasbihâl ettik. O bize, bizim tanıma şansımız olmayan Ali ÜSKÜDARLI ve Mâhir İZ merhum hocalarla ÖZAL döneminin meyvesi müdürlüğü esnâsında 80 ihtilâli etkisinde acı, gülünç, düşündürücü hâtıralarından söz etti.

Kendisine sıhhat-âfiyetler üzere hayırlı, uzun ömürler dilediğimiz Ağabeyimizin cümle kardeşlerine selâmlarını arzediyor, şahsım adına da sevgiler-saygılar sunuyorum wes'selâm...

DİLMEN CÂMİİ, KAYMAKÇI NÛRİ, MÜBÂREKLİ HEMŞEHRİ

Sözkonusu câmiin adı Ali DİLMEN CÂMİİ idi. Sağolsunlar, ezan okumamıza da müsâade ettiler. Dışarıya çıkınca da, herkesin nur yüzlü, çok hayırsever bir kadın olduğunu söylediği Kaymakçı Nûri eşi merhûmenin namazına da katılmış olduk.

İşte sonrasında da, avlu içindeki cemaat çayevinde yukardaki tanışma vukû buldu. Öncesinde de merhûmenin damatları bacanaklar, aynı masaya tevâfukan çay da söylemişlerdi kendileriyle berâber. Allâh CC râzı olsun. Mevtâları ve tüm geçmişlerine rahmetiyle muâmele eylesin. Âmin.

OSMANLI'DA GİDİŞ, HÂLÂ TANIŞ!

Burada çok ilginç diyeceğim, Ordu'da doğmayan ama Ordu'lu olduğunu, dedesinin 1917'de buraya göçtüğünü, ama kendisinin zaman zaman Ordu'ya gidip akrabâlarıyla görüştüğünü söyleyen Hayâti DEMİRCİ isimli, emniyet Emeklisi bir arkadaşla da tanıştık. DEMİR soyadlı kimi sordumsa tanıyor ve herkese selâmları var. Allâh CC selâmet versin. Âmîn...

ÂRİFİYE, ANKARA; ERGÜN TAŞÇI

Bu defâki Sakarya seyâhatimizin gidiş-dönüşlerinde rotalarda hep talebelerimiz oldu. Ali Şefik Bey eşiyle berâber bizi YHT yolculuğu için ÂRİFİYE istasyonuna getirdiler. Yeni rotamız Ankara ve talebeliğinden beri iyi görüştüğümüz, çocuklarımızın da âilece tanıştığı Ergün TAŞÇI vekilimiz gile eşinin ameliyât geçirmesi dolayısıyla geçmiş olsun dilekleri için uğramak. 

MİLLETİN BAHÇESİNE CÂMİ; YÂ NASÎP!

Millet, memleket, siyâset te konuşulur illâki ve talepler de mevzûbahis olur yeri geldiğince. Ordu için millet bahçesine câmi konusu en gündem olanı meselâ. Başka konular da behemehâl müzâkere edilir ister-istemez ama, tabiî li Yâ nasîp.

HALİL HAYİT, BİZİM CENÂH, HÂTIRALAR

3 saat sonra Ankara'ya vardık. Ergün Bey'in kayınpederi Halil HAYİT Hoca da eşiyle berâber kızları Necîbe Hanım'ın rahatsızlığı bağlamında oradaydılar. Halil Bey'le, Millî Eğitim, Diyânet, İlâhiyat ve İmam-Hatip çevreleri bağlamında geniş sohbet ettik. Hâtıralarını yazan hocalarımızın konuştuk. 

ORDU GÜNLERİ ve MERHUM HAMDİ İNAN

Onunla da önceden tanışıyoruz. Bizim Akkuş İHL'de müdür olduğumuz dönemde o genel müdürümüzdü. Ayrıca, rahmeti Hamdi İNAN Hocamızla okul arkadaşlığı dolayısıyla Ordu'ya geldiklerinde berâber dolaşıp sohbetler etmiş, âilece de görüşmüştük. Burda tekrar görüşmek ve 84. yaşıyla berâber oldukça sıhhatli ve dinç olduklarını görmek memnûniyet vericiydi.

NÂZİK DÖNEMLER, ÂKİL İNSANLAR

Ondan da yazmasını talep ettik. Ama, meğer yazmışmış. Yanında yoktu. İnşâllâh elimize bir şekilde geçer de merakla okuruz. Çünkü hocamız en nâzik dönemlerde yıllarca Dinöğretimi Genel Müdürlüğü yapmış, akademik husûsiyeti de olan, dâvâ adamı, mücâdeleci, aksiyoner bir şahsiyet.

MÂLUM SÜREÇLER, İLGİNÇ HÂTIRALAR

Mutlakâ geçmişten geleceğe ders ve ayna olacak güzel notları, ilginç hatıraları vardır. Rabbimiz kendilerine tüm  sevdikleriyle berâber sıhhat-âfiyetler üzere hayırlı, uzun ömürler lûtfeylesin.  Âmîn...

ÇUKURAMBAR, AŞTİ; VER ELİNİ KONYA

Ziyâret bitince müsâade isteyip AŞTİ'ye, oradan da otobüsle 3 saatte Konya'ya ulaştık elhamdülillâh.

Şimdilik buradayız. Süreci anlatırken oldukça kısa tutmaya çalışmamıza rağmen yine de çok vaktinizi aldık değerli okurlar; kusura bakmayın.

ÇAYCILAR, TAKSİCİLER; GÖNÜL AÇAN HERKES

Son olarak, Hakkınızı helâl ediniz derken, bu Sakarya gidiş-dönüş seferi sürecinde bizlerle ilgilenen, gönlümüze dokunan herkese, taksiciler, minibüs ve de otobüs şoförleri, muâvinler, tren vatmanları, selâm verenler-alanlar, çay ısmarlayanlar, su sunanlar, tebessüm ikrâm edenler vs. dâhil herkese teşekkür ediyor, Allâh CC râzı olsun diyor, 

BAŞTA GAZZE, EN SONDA TÜM DÜNYÂ

başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere tüm mazlumların da bizler gibi böyle güzelce seyâhat ve de muhabbet edebildikleri rahat, hür bir vatan keyfiyetine tez zamanda muvaffak olmalarını lûtfetmesi ve de son tahlilde tüm insanlığın hidâyeti niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, cümleye Konya'dan sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm..