BABACIĞIM; HELE BAK: DEĞERLİ HACI MÜFTÜ BEY HOCAMIZ NELER YAZMIŞ...

Babacığım; bugün de, senin vefâtının 12. sene-i devriyesi bağlamında yazıp paylaştıklarımızla berâber, bunlara katkı sadedinde  Hacı KAHRAMAN Bey hocamızın açıklamalarına yer vereceğiz.

DÜNYÂ GİBİ, ÂHİRETTE DE DUÂ VAR

Sosyâl medyada; kalanların ölenler için, onların faydasına olacak maddî-mânevî gayretlerde bulunabileceğine dâir kaynaklardan örnekler paylaşmış, Mü'min deyince akla hep hayır gelir; iyilik, güzellik, yardım, kardeşlik paylaşma gelir ifâdeleriyle devam etmiştik. 

ÂİLE, DOSTLUK, SIHRİYYET

Nitekim; bunun yanında anne-baba gibi âile, dostluk ve sıhriyyet illiyetleri de olunca bu noktada boyut ve kuvvet daha da artar. Ayrıca bu hayırlılık dünyâ ile ve de onun gerek bölüm gerekse boyut olarak belirli bir kesitiyle de sınırlı değildir şeklinde cümlelerle sürdürmüştük sözlerimizi.

OLDUKÇA ÜMİT VERİCİ, MÜJDELİ BİR HADÎS

Bu noktada, büyükler küçükler için, küçükler de büyükler için duâcı olabilir. Nitekim; 10 gün kadar önce okuduğumuz, içerisinde bir de âyetin geçtiği Hadîs-i Şerîf de, akrabâ ya da birbirini sevenlerin Âhiret Günü birbirlerine faydalı olabileceklerine dâir oldukça ümit verici ve de müjdeleyici olup göz ışıldatıcıydı:

HEM KENDİM, HEM ONLAR İÇİN

Said b. CÜBEYR'in bildirdiğine göre İbn-i Abbas (zannedersem Resûlullah'tan SAV naklen) dedi ki: "KİŞİ CENNETE GİRDİĞİ ZAMAN ANNE BABASINI, HANIMINI ve ÇOCUKLARINI SORAR. Ona: "ONLAR SENİN DERECE ve AMELİNE ERİŞEMEDİLER" denilince: 

"Ey Rabbim! Ben HEM KENDİM, HEM ONLAR İÇİN AMEL İŞLEDİM" der. Bunun üzerine onların da kendisinin yanına katılmaları emredilir." 

HADÎS-İ ŞERÎF'TEN ÂYET-İ KERÎME'YE

İbn-i ABBAS bunu naklettikten sonra: "İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz ONLARIN NESİLLERİNİ KENDİLERİNE KATTIK. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir." (Tur suresi 21) âyetini okudu.

[El-Mu'cemu'l-Kebîr,Taberân]

ALLÂH'IN İZNİYLE, ŞEFAAT HAKTIR

Meselâ; bizim inancımıza göre, Resûlullah Efendimiz SAV Sırat’ta ve Mizan’ın başında ümmetine şefaatte bulunacak, havzın başında da onlara ikrâm edecektir. 

Nitekim bir Hadîs-i Şerifinde şöyle buyurmuştur Efendimiz SAV:

ŞEFAAT ETME HAKKI VERİLECEKLER

Allah Teâlâ şefaat salâhiyetini:

1- Peygamberlere,

2- Meleklere,

3- Âlimlere,

4- Şehitlere,

5- Sâlih mü’minlere,

6- Çocuklara ve

7- Cennet ehlinden münâsip gördüğü bazı kişilere verecek, onlar da yakınlarına şefaat edeceklerdir. 

[(İSLÂMveİHSÂN)web.sitesi]

YETERKİ ÎMÂNLA GÖÇÜLMÜŞ OLSUN

Mevlâ'mız da bir Âyet-i Kerîme'de, kul günâhkâr, hattâ günâhlara batmış da olsa, çeşitli wesîle ya da sebeplerle, hattâ sebepsiz olarak yüce katından affedebileceğini müjdelemiştir: 

AMAN ŞİRKE DİKKÂT; ALLÂH CC KORUSUN!

"Allah, kendisine ORTAK KOŞULMASINI ASLÂ BAĞIŞLAMAZ; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır."  (Nisâ Suresi 116)

Rabbimiz cümlemize îmânla huzûruna gelme mazhariyetini lûtfeylesin. Âmîn. 

ALLÂH KENDİ ÜZERİNE RAHMETİ YAZDI

Enam suresi 54. ayet şöyle:

"Rabb'iniz rahmet etmeyi Kendi üzerine yazdı. Sizden kim cehaletle kötü bir şey yapar da ardından tevbe edip kendini düzeltirse, bilsin ki O, Çok Bağışlayıcı'dır..."

KABADÜZ BAŞKÖY'DEN ULUBEY EYMÜR'E

Evet babacığım; sene-i devriye meyânında seninle ilgili burada bu ve benzeri yazdıklarımız üzerine, yazının başında belirttiğimiz gibi, senin de tanıdığın, Kabadüz ilçemiz BAŞKÖY kahramanlarından ve Ordu İHL'mizin yetiştirdiği değerlerden müftü Hacı KAHRAMAN Bey hocamız, kendi duygu ve düşüncelerini, bizimkileri te'yîden ve de üzerine ilâveten konuyu zenginleştirerek tahkim etmiş. Çok da güzel olmuş. Görünce ve okuyunca hepimiz adına çok memnun olduk. Allâh CC râzı olsun. Onun da geçmişlerine rahmet eylesin.  Âmîn...

EFENDİMİZ SAV'İN KOMŞULUĞUNDA

Kendisine, bu katkılarından dolayı hem senin hem de kendim adına teşekkür ediyor, Yüce Mevlâ'mızın bizleri, müftü beyimiz de dâhil olmak üzere tüm sevdiklerimizle berâber sevdiklerine katıp sonsuz âlemde Efendimiz SAV'in komşuluğunda buluşturması niyâzıyla değerlendirmelerini sizlere Allâh CC râzı olsun duâsı ve tarafımızdan ara başlıklar tasarrufuyla arz ediyoruz:

GÜZEL YAZI, MÜMKÜN İMKÂN

"Sayın hocam! Güzel bir yazı olmuş, teşekkürler ediyorum hocam. Bu minval üzere bir kaç ayet mealini de paylaşmak istiyorum: 

Kuran'da iki yerde geçen;رب أوزعني أن أشكر نعمتك التي أنعمت علي و علي والدي diye başlayıp devam eden NEML:19. ayette;

ÖLSELER BİLE!

(EY RABBİM! Bana ve anne-babama verdiğin nimetlere şükretmek konusunda bana genişlikler ihsan buyur) 

şeklindeki duayı bize öğreten Rabbimiz, anne-babalarımız ölse bile onların adının yaşatılması için bir şeyler yapabileceğimizi söylüyor.

MELEKLER BULUŞMAMIZ İÇİN DUÂ EDİYOR

Ayrıca, Mü'min suresinde geçen ربنا و ادخلهم جنات عدن التي  وعدتهم و من صلح من آباءهم وازواجهم و ذرياتهم ayetine de öldükten sonra ahiret bizler ve ölenlerimiz için buluşma yeri. Bu duayı da Allah'ın melekleri yapıyor, bize ve ölenlerimize dua ediyor. Yalnız, bir tek şart var; SÂLİHLİK ÜZERE YAŞAMAMIZ lâzım.

RABBENÂ DUÂLARININ SAĞLADIĞI

Ayrıca hocam, her namaz teşehhüdündeki tahiyyat duasında da her namaz kılan mümin, başta enbe-babası olmak üzere tüm ölen müminler için selâmetlik istiyor, orada selâmet üzere olmalarını diliyoruz...

DUÂ EZELDEN EBEDE BİR BAĞ

Biz ölsek bile bizden sonraki müminler de bizlerin selâm üzere olmamızı diliyorlar. Böylelikle hem kendileri ve hem de namaza devam eden ölmüş müminler için bu böyle sürüp gidiyor. 

NAMAZSIZLIK, KUL HAKKI İHLÂLİDİR

Bundan mütevellit de, "NAMAZ KILMAMAK BİR KUL HAKKI İHLALİDİR aynı zamanda" diye sözler kulaklarımıza gelmiştir. Selam ve muhabbetlerimle..."

MÜ'MİNLER, ANNE-BABA ve SOYLARI

Babacığım; müftü beyin Mümin Sûresi'nden verdiği 8. âyetin meâli şöyle:

"Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, Hakim olan ancak Sensin"

TEŞEKKÜR'DEN TEFEKKÜR'E

Müftü bey hocamıza tekrâr teşekkürlerle berâber, âyetler ve onun da açıklamaları ışığında görüyoruz ki, bizim inancımızda, ölen öldüğüyle kalmaz, kalmıyor. Hele de anne-babalar, dedeler-nineler, çocuklar ve de Allâh CC için birbirini seven din kardeşler. 

SENİN HER RAMAZAN OKUDUĞUN GİBİ

Sen de zâten bu meyânda, en azından her Ramazan'da büyüklerin için bir hatim okurdun pencere önünde, set üstünde oturarak. Bizim de, öncelikle senden örnek ve gelenek olarak benzer okuyuşlar yapmaya çalıştığımız gibi.

SONLU DÜNYÂ, SONSUZ RÂBITA

İşte böyle sevgili babacığım; her hâlükârda, ölenlerle kalanlar arasında bir irtibat devam edip gider, alâka da; Tıpkı Ümmet-i Muhammed olarak tümüyle duygu, düşünce ve eylemde râbıta üzere olmamız gerektiği gibi.

CÜMLE SEVDİKLERİMİZLE BERÂBER

Bu duygu ve düşüncelerle, başta kendi büyüklerimiz olmak üzere tüm ölenlerimizi de katarak cümle sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAV'in komşuluğunda buluşmayı lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, 

ZULMETTEN NÛR'A, FELÂKETTEN SELÂMETE

Ümmet-i Muhammed'in vahdet ve ittihâdı, küresel çetelerin cenderesindeki mazlum kardeşlerle, küfür karanlığında ışıktan mahrum, dolayısıyla mağdur insanlığın kurtuluş ve hidâyeti hayâlimizin tahakkuku ümîdiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...