Devlet hiçbir hele, hele engelli vatandaşını, vatandaşına el açtırmaz.O darda ve zorda kalmış vatandaşını memnun ve mutlu etmek için yanında yer alarak var gücüyle çalışır.

Tabii devlet.At binenin kılıç kuşananın diyen atalarımız bu özdeyişi öyle laf olsun torba dolsun diye dememiş.Devletin asıl sahibi Millet yüce Allah’ın oku emri gereği okusun, dünyayı ve hayatı öğrensin, kendini kendi eliyle seçtiklerine günümüzde olduğu gibi ezdirmesin istemiş.

Ama bizim milletimiz dün,bugün ve halen daha seçtiklerinden dün,bugün özelliklede günümüzde çektiği çileye rağmen bir türlü kendi kıymetini öğrenmedi…!

Seçilen idarecilerde devletin asıl sahibi olan  millet öğrenirse, bu milletin önünde durulmayacağını ve sürdürdükleri saltanatı asla sürdüremeyeceklerini bildikleri için, milletin okumasını öğrenmesini,cahillikten kurtulmasını dolayısıyla kendi kıymetini bilmesini istemiyor.!

Haktan hukuktan ve adaletten yana olan devlet bir tek vatandaşı, vatandaşına el açar durumda ise sandalyesinde koltuğunda rahat oturamaz...

Çünkü devlet, milletinin huzur ve güvenini sağlamak için milleti tarafından kurulmuştur...

Yüce Allah'ın yarattığı sağlıklı yada sağlıksız, gerek doğuştan, gerekse sonradan olma engelli tüm insanlar dünyanın her yerinde insandır...!Ve yüce Allah'ın yarattığı tüm kullarına verdiği insanca yaşam hakkına sahiptir. Devlet, Milletine hak, hukuk ve adaletten asla ayrılmadan hizmet etmek en önemlisi insanların can, mal ve namus güvenliğini korumak için millet tarafından kurulmuştur.

Yüce Allah'ın akıl verip yarattığı insan dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun dünyanın her yerinde insandır.İnsanın en önemli hakkı, insan onur ve gururuna yakışır biçimde huzur ve güven içerisinde insanca yaşama hakkıdır.

Yaşam hakkı kutsaldır. Herkes kendi yaşam hakkına olduğu gibi birlikte dünyayı ve hayatı paylaştığı tüm canlıların yaşam hakkına saygı duymak zorundadır.

Her hal ve durumlarında insanlarına hizmet etmek için insanlar tarafından kurulmuş olan devlet sağlıklı sağlıksız hiç bir insanına sağlık ve eğitim başta olmak üzere el açtırmaz, ikinci kişiye boyun büktürmez. Yedi yirmi dört devleti adına milletinin hizmetinde olur. Bu yüzden kurulmuştur millet tarafından yüce devlet.

Ancak devleti temsilen millet tarafından seçilerek devlet adına aziz millete hizmet etmekle yükümlü olan devlet yani iktidarlar, millet günümüzde olduğu gibi açlıktan, işsizlikten yorgan yerken sadece kendilerine ve bir avuç yandaşına hizmet etmez.

Kısacası devlet bırakın bir insanı, insan dostu bir canlı dahi gerek açlıktan, gerekse. sağlık sorunu yüzünden ağlarken, inlerken rahat olmaz, olamaz.

Haktan hukuktan ve adaletten yana olan devlet günümüzde olduğu gibi bir tarafı açlıktan, hastalıktan yokluktan ağlarken, diğer tarafı rahatlıktan ve en önemlisi tokluktan güldürmez... 

Devlete rağmen milletin bir kesimi günümüzde olduğu gibi huzur ve güven içerisinde dertsiz tasasız rahat keyif çatıyorsa, diğer kesimi acı içinde açlıktan ve sağlıktan yana dertli ise orada devletin varlığından söz edilmez...

O devlet, devlet olmaktan çıkmış yada birilerinin yani kendinden başkasını düşünmeyenlerin keyfine göre çıkarılmış, idarecisiyle emrindeki bir kişiye yada  kişilere hizmet eden bir holding olmuştur, ülkede ve dünyada özelliklede Müslüman ülkelerde olduğu gibi ne yazık ki..!

Bu durumda sorun kendinden başkanı düşünmeyen devletin idarecisi zatı muhteremlerden ziyade, devletin asıl sahibi olan ve yaşadıkları onlarca eziyete,çektikleri çileye rağmen halen daha bir türlü kendi kıymetini öğrenemeyen millette,millette diyor saygılar sunuyorum....