HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
HABER ARAMA


Ordu Nöbetçi Eczaneleri
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer Samsun Şoförlü Araç Kiralama

Mehmet Emin Danış

Mehmet Emin Danış

Bilenleri kıskanıyorum...

14 Mart 2025 Cuma Saat: 04:16

Sultan Yıldırım Beyazıt, Niğbolu Zaferi'nden sonra Bursa Ulu Camiini inşa ettirmiş ve o günün yetkilileri caminin açılışında Cuma hutbesini Şeyh Hamid-i Veli, yani Somuncu Baba'nın okumasını istemişler.

Somuncu Baba¸ hutbede Fâtiha Sûresini tefsir etmiş, ve vaazı dinleyen cemaatin arasında bulunan Molla Fenârî de vardır.

Dönemin Bursa Kadısı Molla Fenârî vaazla ilgili izlenimlerini şöyle anlatır: "Somuncu Baba¸ öyle bir hutbe irâd etti ki¸ herkes hayran kaldı. Fâtiha Sûresi ile ilgili bizim de bir kısım müşküllerimizi halletti. Sûrenin yedi türlü tefsirini yaptı!"

Yani ilmin sırrını bilenler diyor ki, tek vaazda yedi türlü tefsir yapılmış...

Benim gibi ancak ezberleyebildiği kadarıyla Fatiha suresinin ortalama sekiz-on satırını bilenler için bu vaazda müthiş bir sır ifşa edilmiş oluyor...

Bu defaki yazım "ilmin sırrını" bilenleri bağlıyor... Kimdir bu "ilmin sırrını" bilenler?

Onlar okumuş, dinlemiş, araştırmış, tartışmış, kaynağına kadar inerek her bir harfini müziğin ritminden yansıyan tınısına kadar dili, aklı ve kalbiyle öğrenmiş, böylece takva açısından belirli derecelere ulaşmış, aydınlardır.

Onlar, bütün bilimlerin kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'i harf harf okudukları için ayetlerdeki emir ve yasakları (sebepleriyle) bilenlerdir. Ve bu bilgileri edindikten sonra öğrendiklerini benim gibi cahillere öğretmekle emrolunmuş kişilerdir...

Onları, bilenleri kıskanıyorum ve bildikleri için üstlerine yüklenen sorumlulukların büyüklüğü karşısında da ürküyorum... Zira öğrendilerini öğretmek zorunluluğuyla vebal altına girmiş oluyorlar... Tabi üst paragrafta da ifade ettiğim gibi sorumlulukları da takva derecesi kadardır...

Türkiye'de yaklaşık 5 milyon kişi bu konuda resmen görev almış durumda... Kimi profesörlük derecesinde, kimi Kur'an kursunda kalfalık derecesinde... Milyonlarca kişi ilmi kaynağı olan Kur'an'dan öğrenmiş ve geri kalan vatandaşlara öğretmenin vebali altına girmiş durumda...

Düşünüyorum da, yaklaşık 5 milyon kişi her bir bilmeyene günde bir kelime öğretseydi, yani vebalin gereğini yerine getirseydi bunca tefeci, zehir tüccarı, gaspçı, hırsız, dolandırıcı, katil, görevini kötüye kullanan, rüşvetçi, hileci, fesatçı yetişir miydi?

Bunca bilenin içerisinde, yani ilim cennetinde yaşayan bizlerin arasından yetim-öksüz hakkı yiyen, yalancı, riyakâr, münafık, vatan haini nasıl yetişir? Her gün onlarca asayiş haberi okuyan bizler değil miyiz? Bu çoğunluğu yüz kızartıcı suçları içeren hata ve günahları kim işliyor? Bunca stokçu, zamcı, hileci nereden geldi, bunları kim yetiştirdi, vebali kimin boynunda? Bunların hak ettiği cezayı içeren kanunları çıkarmayanların da yine bizden birileri olduğunu bilmek ne acı?

Çoğunluğu çeşitli sayıda insan müsvettesinden oluşan bu kötü fiillerin faaline zalim deniyor... Mevcut nüfusumuza oranlarsak (açıklanan resmi raporlara göre) sayıları yüzde 1-2 olan zalimlere karşı durması gereken yüzde 98'lik iyiler neden hiçbir şey yapmıyor, yapamıyor; neden korkuyor? Oysa ki  Yüce Allah bizzat diyor ki; "Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız." (Bakara Suresi 150. Ayet)

Dedim ya, ben cahilim ve bilenlerden öğrendiğime göre ecel gelmedikçe ölüm mümkün değil, zalimler ancak zulmedebilir, öldüremez, ölüm Allah'ın belirlediği zaman ve şartlarda olacaktır... O halde ey bilenler, ölümden mi korkuyorsunuz, siz korkulacak ve sığınılacak tek gücün Allah olduğunu bilmiyor musunuz? Bildiğiniz halde görevinizi neden yapmıyorsunuz? 

Mehmet Emin Danış


Bu haber toplam 32 defa okunmuştur

Yazı Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Yazarın Diğer Yazıları