Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülkemiz ve aziz milletimiz darda ve zorda kalmasın, bu güzel vatanımızda kimse kimseye el açmadan huzur ve güven içerisinde kendi yağıyla kavrularak günümüzde kendinden başkasını düşünmeyen bazıları gibi kul hakkı yemeden insanca yaşasın diye var gücüyle çalışanlardan bir vatan evladı, hayırlı iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı insan olan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof Dr. Şaban Şimşek beyefendinin kaleme aldığı makalesini“ Türkiye’den” Bekri Mustafa” başlığı adı altında yorumlayarak halen daha ülke ve insanlar üzerinde oynanmaya çalışılan entrikaları görmezden gelip dünyayı ve hayatı tozpembe görmeye devam eden hazırcı insanlarımızın uyanarak kendilerine gelmesine vesile olmak için paylaşalım istedik…

 Bekri Mustafa 1593-1634 yıllarında Sultanahmet’te doğup-yaşayan,

Bekri Mustafa’nın adını, herhalde duymuş olmalısınız...

Onun, kendini genç yaşında “içki”ye verdiğini, 

“gece-gündüz içtiği” için Bekri namıyla ün yaptığını 

Ve 41 yaşında öldüğünü belki bilmezsiniz ama 

Bekri Mustafa’nın “imam” olma hikâyesini herhalde bilirsiniz.

Efendim, hikâye şöyle:

Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede, 

“Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir... 

O sırada musalla taşında bir tabut vardır, 

Fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur.

Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, 

Sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı; 

“Hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler.

“Yok, ben hoca değilim” dese de, 

Dinlemezler ve zorla öne geçirirler.

Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar.

Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.

Bekri Mustafa gülerek cevaplar:

“Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. 

Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, 

Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. 

Onlar durumu anlar.” dedim. 

Ve bugün…

İran’ın başkenti Tahran’da gerçekleştirilen;

Dünya İslami Uyanış Kurultayı'nda,

Türkiye'den konuşmacı olarak,

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek yer aldı!? 

Not: “Türkiye’yi Temsilen” deyimi sanki onu Türkiye seçmiş gibi anlaşıldığından “ Türkiye’den” diye değiştirildi! Burası Türkiye… Eh artık ne diyelim, nasıl diyelim. İnsanlığın ayağa düştüğü, yetkililerce bilerek düşürüldüğü ülkede Ünye de ve dünya ülkelerinde kendini ve haddini bilerek gündeme dair olayları anlatacak, geçmişimizi ve tarihimizi bilgisi ve görgüsüyle insanca yorumlayacak insan kalmayınca boşluklar bekri Mustafa gibilerle doldurulur oldu ne yazık ki… Türkiye ve aziz Türk milleti bu değil ama ne diyelim nasıl diyelim, içimizde halen daha başkalarının salyalı ağzına bakmaya devama ederek yaşamaya çalışanlarımız var ne yazık ki…

Yüce Allah ne isterseniz benden isteyin ölümlü fani kullarımdan değil buyurduğu için insanlar ve canlılar olarak Allah’tan başka sarılacak dalımız olmadığı ve kalmadığı için yüce Allah yarattığı hiçbir kuluna götüremeyeceği yükü yüklemez inancıyla, acımasız kullar ve idareciler yerine yaratan Allah’tan isteyerek yüce Allah sonumuzu hayreylesin diyor saygılar sunuyorum.