Sorumluluk sahibi saygıdeğer insanlar ve okurlar,bugün ilginç bulduğum ve sizlerinde ilginç bulacağını düşündüğüm için Pınar Ulus hanımefendinin kaleme aldığı affetmek size iyi gelecek! Başlıklı makalesini sizlerle paylaşmak istedik.Buyurun okuyun, yorum sizlerin..
Belki başlığı okuduğunuz gibi içinizden ‘Neden affedecekmişim?’, ‘Ben mi affedeceğim’, ‘Affetmek istemiyorum’, ‘Değil bugün birkaç yıl sonra bile affetmiyorum’ diye geçirdiniz. Evet, zordur affetmek. Gelin hep birlikte affetmeyi irdeleyelim.
Affetmek..
Affetmediğimiz zaman, hayatın zevkini çıkaramayan yine biz oluyoruz.
Hayatımız boyunca hepimizin sınırları vardır. Ve ne yazık ki bu sınırlar çok değer verdiğimiz veya çok sevdiğimiz insanlar tarafından değişik şekillerde parçalanabilir. İşte bu noktada öncelikle kırılma devamında ise öfke ortaya çıkar. Peki, bu duyguları sürekli yanı başımızda ve en önemlisi içimizde tutmak ve büyütmek bizi nereye götürür? Tekrar tekrar aynı anı yaşarız, düşüncemizden geçiririz, aslında her şey olup bitmiştir ama biz affetmedikçe daha çok düne batarız, daha da çok dünü bugüne taşırız. Ve sonuçta üzülen, en önemlisi de hayatın zevkini çıkartamayan yine biz oluruz
Neyi affedemiyorsak, hayatımız boyu bize büyük gelen öfkeleri de onunla birlikte içselleştiriyoruzdur. Örneğin; eşinizin veya sevgilinizin aldatması, anne veya babamız kaynaklı zor bir duruma düşmeniz, bir arkadaşınızın size yalan söylemesi veya iş yerinde aynı seviyede farklı bir arkadaşınızın sizi, müdürünüze yapmadığınız bir iş kaynaklı şikayet etmiş olması gibi.
Peki zamanı geri alalım ve olan her şeye rağmen, affetmiş olduğunuzu düşünelim, ne değişirdi? Öncelikle içinizde herhangi bir konuya bağlı öfke olmazdı, tam anlamıyla ‘’şimdiki zamanda’’ yaşayabiliyor olurdunuz, insanlara güveniniz tam olurdu, büyük bir hafifleme duyardınız ve her ne yaşandıysa sadece hayatta deneyimle meniz gereken bir sınavı başarıyla geride bırakmış olduğunuzu tüm kalbinizde hissedebilirdiniz. Bir yandan da affetmek sizi bir kuş gibi hafifletirdi. Dr. Townsend ve Dr. Cloud ‘Sınırlar’ isimli eserlerinde, bakın affetmeyi nasıl yorumluyor:
‘Affetmek, birinin size borçlu olduğu bir şeyden vazgeçmesi demektir. Affetmek, geçmişinizden, sizi inciten ve istismar eden kişiden kurtulmanız anlamına gelir. Bazıları için bunun anlamı, hiç yaşamamış çocuklukları için yas tutmaktır. Bir başkası için farklı anlam ifade eder, ancak borcunuzun ödenmesi talebinize yapışıp kalmak, affetmemek anlamına gelir, bu da kendimiz için en zarar verici harekettir.
Çiçeğe üfleyen kız.
Affetmek üzerinizdeki yükü atmanıza ve kuş gibi hafiflemenize yardımcı olacak.
Affedici olmak bana sınırlarımı verir, çünkü beni yaralayan kişiden kurtarır ve ancak o zaman sorumluluk duygusuyla akıllıca davranabilirim. Onları affetmiyorsam, onlarla olan yıkıcı ilişkimi sürdürüyorum demektir. İnsanları affetmemek, sınırlarınıza zarar verir. Affedicilik ise sınırlarınızı oluşturmanızı sağlar, çünkü ödenmemiş borçları mülkünüzün ve sorumluluğunuzun dışında tutar ’ diyor,saygılar sunuyorum