“Keskin sirkenin zararı küpünedir “diyen atalarımız, cennet vatan ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz liderlerinin özelliklede iktidar mensuplarının ve bazı haddini bilmez taraftarlarının partilerini savunmak için tavandan tabana yaptıkları kendilerince normal,ama duyarlı insanlarca öfkeli söylem ve eylemlerinin zararı sadece ülkemize ve insanlarımıza değil, bütün dünya ve insanlarınadır gerçeğini göz ardı etmemeliyiz..
Atalarımızın sade vatandaşlarımızdan ziyade, liderler düzeyinde gerek kendi ülkesi ve halkına,gerekse dünya ya ve bütün insanlara atfen bağırarak, çağırarak yaptıkları öfkeli konuşmalarının,ülkeler ve insanlar üzerinde yarattığı ve yaratacağı olumsuz etkilerini anlatan ata mirası bazı özdeyişlerden örnek vermemiz gerekirse…
“Öfkeyle kalkan zararla oturur…”
“Keskin sirkenin zararı küpünedir…”
Gibi sözlerin açtığı yaraların insanlar arasında olduğu gibi, ülkeler arasında da açtığı ve açacağı yaraların uzun süre, belki de hiç tamiri ve tedavisi mümkün olmaz ve olamaz anlamını sade vatandaşlarımızdan ziyade liderlerimiz çok daha iyi almalılar ki, bağırarak,çağırarak olumlu sonuç alınamayacağını ve bir yere varılamayacağının farkına vararak hareket etsinler…
Karşımızdakilerin bize karşı tavrı doğru, insani kabul edilmez ve edilemez olabilir. Ancak onların bu kabul edilmez ve edilemez nefret söylemlerine bağırmalarına çağırmalarına aynı üslupla bağırıp çağırarak, hakaretler ve tehditler savurarak şantaj yaparak cevap vermek şart mı?
Aklın yolu bir olması hasebiyle, doğru dünyanın her yerinde doğrudur ve doğru her yerde doğru olduğuna ve olacağına göre, olumsuz tavra, insanım diyen yetkililerce olumsuz tavırla karşılık vermek doğru değil, kesinlikle yanlıştır.
İnsanları üzen, kıran, birbirlerine düşüren öfkeli söylem ve eylemlere aynı üslupta cevap vermek yangına körükle gitmektir. Herkes ve hepimiz gayet iyi bilir ve biliriz ki, yangın körükle,benzinle değil, su ile söndürülür.
Yani taş atana taş atarak karşılık vermek yerine ekmek atarak ortamın ateşini düşürmek daha doğrudur. Çünkü şu iki günlük fani dünyada hiç kimse yalnız değil ve bu nedenle hiçbir insan ve canlı yalnız yaşamaz ve yaşayamaz…İşte bu önemli sebepten ötürü kırıcı ve dökücü olmaktan herkes ve hepimiz kaçınmalıyız.
Çünkü yüce Allah yarattığı insanlar başta olmak üzere bütün canlıları birbirlerine vesile kılmıştır. Yüce Allah’ın yarattığı insanlar en özel ve en önemli sermayeleri olan aklını kullanarak, iki günlük fani dünyadaki ömürlerini huzur ve güven içerisinde tamamlayıp geri dönsünler diye…
Atalarımızın "altın kapı demir kapıya muhtaçtır ”muhtaç olur dediği gibi,bütün insanlar yaşamları boyunca birbirine ve birbirinin kapısına muhtaçtır. Buda gösteriyor ki, Yüce Allah yarattığı kullarından akıllı davranmalarını isteyerek, nefret söylemleri ve eylemleriyle kapıları birbirinize kapatmayın diyor.
Altın kapı, demir kapıya muhtaç olur..
Yetkili yada yetkisiz bütün insanlar, varlığa, makama ve mevkiye asla güvenmemelidir. Gün gelir, zengin fakirleşir; eskiden fakir iken zengin olan kişiye muhtaç duruma düşebilir.
Atalarımızın dediği gibi gün gelir, bana bize lazım olmaz dediğiniz kapı lazım olur. Bu nedenle gerek sade vatandaşlar olarak,gerekse seçilmiş ve atanmış yetkililer, özelliklede liderler olarak konuşmalarınıza, söylemlerinize ve eylemlerinize dikkat edin..
Nefret söylemleriyle gerek içeride, gerekse dışarıdaki bütün kapıları kapatmak yerine tatlı,yapıcı ve bütünleştirici sevgi dilini kullanarak, içerideki ve dışarıdaki bütün kapıları ne insanlarımıza nede cennet vatan ülkemize kapatmayın,kapattırmayın diyor,saygılar sunuyorum.