Sağlık Bakanlığı bir süredir görsel ve yazılı medyada halkımızı bilgilendirme ve bilinçlendirme adına " Yaşama Yol Ver" adı altında kampanya yürütüyor.
Kampanyada iki noktaya dikkat çekiliyor.
1-Hasta taşıyan, hastaya ulaşmaya çalışan ambulansla yol ver.
2- 112 çağrı acil merkezlerini gereksiz yere telefon açarak meşgul etme.
*
Çağrı merkezlerinin ne derece amacı dışında kullanıldığını, meşgul edildiğini bilemiyoruz. Ama sokakta, karayollarında ambulans sürücülerinin hayat kurtarma mücadelesini, çektiği çileyi, karşılaştıkları sorumsuzlukları, keyfiliği, umursamazlığı, bilgisizliği görebiliyoruz.
Sık sık gözlemlediğimiz gibi geçtiğimiz günlerde Giresun yönünden şehir merkezine doğru seyreden ambulansa maalesef uzun süre yol verilemedi. Her sürücü kendince yol vermeye kalkışınca kuralsızlık devreye girdi ve ambulans maalesef sıkışan ve karışan trafikte "dur kalk" seyrine düştü.
Ambulansa, hayat kurtarmaya giden geçiş üstünlüğüne sahip araçlara "nasıl yol verilir?" kuralını bilmeyen sürücülerimiz öncelikle bu kuralı araştırıp öğrensinler.
İyi niyetli olmayıp ambulansa yol vermeyen veya duymazlıktan gelen sürücülerimiz ise o ambulansın içerisinde kendisinin, çocuğunun, eşinin, anne veya babasının olabileceğini düşünsünler.
O aracın içerisinda bir canı yaşatmak için sağlıkçıların zamanla yarıştığını, yaşamla ölümün dakikalara bağlı olduğunu bilsinler.
Hiçbir zaman keyfiliklerini, umursamazlıklarını, sorumsuzluklarını burada denemesinler.
Aynı şekilde 112 acil servis ve bu manadaki çağrı merkezlerini gereksiz, anlamsız işleri için meşgul etmesinler.
Evlerinde kesilen suyun neden kesildiğinin, arızaya düşen elektriğin ne zaman geleceğinin, saatin kaç olduğunun, ağrıyan dişi, başı için hangi ilacı kullanacağının sorularının muhatabı acil çağrı merkezleri değildir. Hele de çocukların "aç kapat" telefonları için bu merkezler oyun alanı olmamalı.
Acil çağrı merkezlerine açılan ve gereksiz yere meşgul edilen her telefon bir başka gerçek yardım çağrısını engellediği unutulmamalı.
Tabii bütün bu olumsuzlukları yapıp yapmama durumu eğitim, kültür meselesi.
Ahlaki sorumluluk. O da ailede olmalı.
Ceza korkusuyla kurallara uymak sonuç getirmez.
*
Eğitim ailede başlamalı. Sonrasında okullarda devam etmeli, hayat boyu sürmeli.
Başlama noktasında eksiklik varsa bugün yaşadığımız sorunlar kaçınılmaz olur.