Hayat pahalılığı, zamlar o denli insanı bunaltır hale geldi ki, marketlerde gezerken bile ürün fiyatlarını takip edemez olduk.
Müşterilerin yanında raflardan etiket çıkartıp yenisini koyan marketler var. Bu işlemi günün her saatinde yapmakta sakınca görmüyorlar.
Eskiden fiyatı değişen ürünler market kapandıktan sonra yeni güne hazırlık faaliyetleri arasında yapılırdı.
Böylesi uygulamaları yeni gördük.
*
Neye göre zam yapılıyor bilemiyoruz. İkna edici bir gerekçe de söyleyemiyorlar.
İfade hep aynı.
"Zamlı aldık,
zamlı satmak zorundayız"
*
Market arabasını geçtik.
Sepete koyduğumuz günlük zorunlu ihtiyaç listesi bile 250, 300 liraları buluyor.
Bu işin sonu nereye gidecek, fiyatlar nerede duracak belli değil.
Bir zamanlar repliklere konu olan, "Şubat Ocak'tan iyi olacak. Mart Şubat'tan iyi olacak. Nisan Mart'tan daha iyi olacak" sözleri şimdilerde tersine, gün saymaya döndü.
*
Pazartesi Salı'dan daha iyi. Salı Çarşamba'ya göre daha iyi. Çarşamba Perşembe' ye göre iyi. Hafta başı Pazartesi hafta sonu Pazar'a göre çok çok iyi.
*
Şikayet ettiğimiz dünleri arar olduk.
Gelen her gün bir öncekinden kötü.
Bu gidişatın sebebi yüksek faizin getirdiği enflasyon ve dolayısıyla artan döviz kurları gösterilse de her fiyat artışını, günlük fiyat ayarlamalarını dolara,faize bağlamak ne kadar gerçekçi?
İnandırıcı gelmiyor.
*
Komşu ülkelerin vatandaşları akın akın sınır illerimize geliyorlar.
Bulgaristanlılar Edirne'ye, Yunanlılar Ege illerine, Azerbaycan, İran ve Gürcistanlı komşularımız Artvin'e, Van'a bizim paramıza göre değerli olan paralarıyla gelip yiyip içip, alışverişini yapıp gidiyorlar.
" Burası çok ucuz" diyerek alaycı alaycı gülüp ucuzluğumuzu! dünya aleme ilan ediyorlar.
Paramızın değer kaybetmesi sanki ülkemizin itibar kaybetmesi gibi yorumlayan komşularımız değerli olan paralarıyla cahilce üstünlük havası içerisindeler.
*
Hayat devam ediyor.
Dünün Türkiye'sinin zenginliğini, konforunu görüp yaşayan gözler bu günleride görecekmişiz.
Hafta içerisinde Rusya ile ilgili televizyonlarda yayınlanan bir haberde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin eski Sovyetler Birliği dağıldığında ülkeleri ekonomik krize girince ailesini geçindirebilmek için ikinci bir iş geceleri taksicilik yaparak çalışmış.
Bugün dünyanın süper gücü olan Rusya 30 yıl öncesinde neredeyse yemeye ekmek bulamaz haldeydi.
Demem o ki sıkıntı olur.
Şartlar ülkeyide, aileyide geriye götürür.
Her olumsuzluktan ders çıkartıp millet olarak çözümü bulmak, taşın altına elimizi birlikte koymamız lazım.
Hepsi gelip geçici.
Ülkemize, milletimize güvenmeliyiz.
Gerisi düzelir.
Yeter ki moralimiz, sağlığımız yerinde olsun..
*
Asgari ücret
Artan enflasyona karşı çalışanı bir nebze koruma adına asgari ücret 2022 yılı için memnun olunacak seviyede açıklandı.
Tabi her geçen gün temel tüketim ürünlerinde fiyatlar yükselir bir süre sonra açıklanan asgari üçrette bir işe yaramaz
hale gelirsa anlamı kalmaz.
Açıklanan asgari ücretle birlikte her tüketim ürününün fiyatları sabitlenirse, bir noktada durursa çalışanın hayatında iyileşme görülür.
Yoksa rakamın büyüklüğü, ele geçen paranın çokluğu çalışanın günlük konuşmalarına konu olmaktan öteye gitmez.