Ülkemizde sağlık alanında altyapıda üstyapıda büyük değişimler, ilerlemeler yaşandığı söyleniyorsa bile, gerçek şu ki hastanın doktora ulaşmasında zaman aralığı her geçen gün uzadıkça uzuyor.
Acil durumlar hariç eskilerde olduğu gibi "sabahtan kalkayım doktora gideyim" artık yok. Doktora günlük gitme, hiç para ödemeden sağlık hizmeti alma hikayeleri geçmişte yaşanılan anı olarak kaldı.
Mesela kentimizde özel hastaneler dışında Devlet ve Üniversite Hastanelerinden sağlık hizmeti alayım deseniz Sağlık Bakanlığı' ndan alabileceğiniz en erken randevuya göre günlerce muayene ve tedavi olma sırası beklemeniz gerekiyor. Hatta Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi o denli hasta yoğunluğu yaşanıyor olacak ki bazı poliklinik birimlerine randevu bile verilmiyor.
Malum ekonomik şartlardan dolayı vatandaşlarımızın çoğunluğu özel hastanelere gidemiyor.
Sağlık hizmeti almak özel hastanelerde vatandaşın gelir bütçesinin çok yükseğinde... Pahalı.
Devlet hastaneleri ise daha hesaplı...
Gerçi eskiye oranla devlet hastanelerine de hiç ücret ödemeden sağlık hizmeti de alınamıyor.
"Katkı payı" adı altında, muayene, tedavi, ilaç ve diğer kalemlerde hatırı sayılır paralar ödeniyor.
Buna rağmen katkı paylarını ödemeye razı gelen vatandaş sağlık hizmeti alamamaya, geç almaya bir anlam veremiyor.
Şayet nüfus yoğunluğuna oranla doktor sayısı yetersiz ise ilimiz siyasileri (milletvekillerimiz) bu konuyla neden ilgilenmezler?
Neden hastanelere yeterli düzeyde doktor ataması sağlamazlar?
Diğer taraftan hastanelerin durumlarıyla ilgili ilimiz sağlık yetkilileri sorunları sıkıntıları konularında bilgi de veremiyorlar.
Doktorlar hasta mı, istifa edip gittiler mi, hasta yoğunluğu mu çok, Covid-19 dolayısıyla müdahale edilen hasta sayısında kısıtlamaya mı gidiliyor hepsi bilinmeyen, açıklanamayan sorular.
*
Vatandaşın sağlık hizmeti alması, hele de çalışarak yükümlülüklerini yerine getiren her bireyin sağlık hizmeti alması vatandaşlık hakkı.
İlimiz yetkilileri bu hizmetin sağlanmasında üzerlerine düşen görevi yapmalılar.
Günlerce tedavi olabilmek için sıra beklemek olmuyor.
Hem "erken tanı hayat kurtarır" diyeceksin, hem de günler, aylar sonra tedaviye gün tayin edeceksin.
O zaman dünün eleştirdiğiniz günübirlik şikayet ettiğimiz kuyruklarının bugün daha ağırını yaşıyor olmuyor muyuz?