Ekonomik sıkıntı, hayat pahalılığı, ay sonunu getirememe, kredili yaşam derken hayatımızı daha da zorlaştıracak, ama sonunda milletce rahatlayacağımız bir haftaya başlangıç yaptık.
17 gün sürecek ve 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü sona erecek "tam kapanma" yasakları inşallah sonuç getirir.
*
1900'lü yıllarda dünyada görülen veba, cüzzam, sıtma, verem salgınlarında meydana gelen trajik vakaları aratmayan Covid-19 salgını ülkemizde tehlikeli sınıra yaklaşınca tedbirlerin en ağırı sayılabilecek tam kapanmaya gidilmek zorunda kalındı.
Tam kapanma geç kalınmış bir karar olmakla birlikte alınmış olması olumlu bir gelişmedir.
Kapanma nedeniyle ekonomik kayıba uğrayacak insanlarımız için devletimiz mutlaka destekleyici önlemleri uygulayacaktır.
Bizlerin sorumluluğu 17 günde kurallara tam uymamızdır.
Şu 17 günde elimizden geldiğince yaşam aktivitelerimizi kısıtlayalım ve bu belayı geri gelmemek üzere hayatımızdan çıkaralım.
*
Yalan hikaye...
Geçen haftaya damgasını vuran diğer bir olayda 100 yılı aşkın süredir her 24 Nisan tarihinde tartışma konusu yapılan ermeni soykırım iddiaları...
Malesef ABD' yeni seçilen başkanı tarafindan kabul edildi.
Baştan söyliyelim ABD'nin aldığı ermeni soykırım iddialarını tanıma kararı Türk Milleti'nce "yok" hükmündedir.
Siyasi bir karardır.
*
Savaş koşullarında kimin ne şekilde mağdur olduğunu en iyi devletlerin arşivlerinde saklanan belgeler gösterir.
Ülkemiz yöneticilerinin yıllardır üzerinde durduğu "arşivleri açalım" "kararı tarihçiler versin" "soykırım işi siyasetçilerin görevi değildir" tezleri maalesef kabul görmedi.
Tabii ermenilerin ve destekleyici ülkelerin niyeti gerçeklerin ortaya çıkması değil.
Ülkemiz üzerinde besledikleri emelleridir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ATATÜRK'e ve TÜRK Milleti'ne karşı yenilmişliklerini yıllardır hazmedemeyen bu alçaklar eninde sonunda bir kez daha büyük TÜRK Milleti'ne yenileceklerdir.
Türkiye'yi bölme, parçalama emellerine hiçbir zaman ulaşamayacaklardır.
*
Yaşadığımız dünyada en zalim, soykırımcı, insanlıktan nasibini almayan millet Amerikalılardır. Belki tüm bir milleti böylesine itham etmek doğru değil. İçlerinde demokrasiden, haktan, hukuktan, doğrudan, dürüstlükten, insanlıktan yana olanlar vardır.
Ama bu yetmiyor.
Sonuca, eyleme bakmak lazım.
Eylemde, sonuçta ortada...
*
ABD mezalimi için uzaklara gitmeye gerek yok.
Kızılderilileri nasıl katlettiklerini tarih kitaplarında anlatılan hikayelerde görebiliyoruz.
Irkçı yaklaşımları, vatandaşları siyahlara yaptıkları, canlı yayınlarda öldürme şekilleri insani duygularla hic alâkası yok.
Daha dün Irak'da, Afkanistan'da, Suriye'de zalimliklerini ne şekilde cinayet işlediklerini, teroristlerle ne denli işbirliği içerisinde olduklarını, masum sivil halkı nasil katlettiklerini gözlerimizle gördük, yaşadık.
Canlı tarihçileriyiz.
*
Her devlet kendini, halkını savunma hakkına sahiptir. Şayet bir yerde vatan topraklarına düşmanlık, kaypaklık, ihanet varsa bunun bedeli er veya geç ödettirilir.
Büyük Türk Milleti'nin tarihinde soykırım, ihanet, tecavüz, cinayet yoktur. Bunun canlı şahitleri dünün yahudilerinin ülkemiz topraklarına sığınan, Türk Milleti'ne güvenen ve dünyanın çeşitli köşelerinde yaşayan torunlarıdır.
Var mı dünyanın başka bir köşesinde böyle bir sığınma örneği?
*
Ermenilere Türkler soykırım mı yapmış!? Hepsi...
Yalan hikaye...!