Ordu ilimizin Altınordu merkezinde son günlerde halk arasında "kentsel dönüşüm" projeleri uygulamaya konulacağı konuşuluyor.
Büyük metropol kentlerde ve doğal afet bölgelerde örneklerini gördüğümüz "kentsel dönüşüm" konusunda biz Ordulular pek de bilgili olduğumuz söylenemez. Yabancı olduğumuz bir konu.
Büyük kentlerde devletin desteğiyle yapılmış örneklerini, yapılmakta olan projelerin tv reklamlarını izledikçe kentsel dönüşümü tamamlamış yepyeni modern şehirleri ve içerisinde mutlu yaşayan insanları görünce dönüşümün iyi bir şey olduğunu düşünüyoruz.
Ama tersi durumları anlatan haberleri görünce de her yönüyle olumsuz bakabiliyoruz.
Kentsel dönüşüme alınıpta evleri yıkılan, projesi yarım kalmış binalar, kiraya çıkmak zorunda kalan, evlerinden olan, ağlayan, şikayet eden insanları görünce kötü bir şey olduğunu fark ediyoruz.
Dramatik görüntüler karşısında "Allah kimsenin başına vermesin" duasıyla haberleri bitiriyoruz.
Özellikle de akıllarda iyi örneklerden çok kötüleri kalıyor. İstanbul'da ve yurdun diğer köşelerinde rastladığımız kentsel dönüşüm kararları alınarak yıkılan mahalleleri, evlerini kaybeden evsiz kalan vatandaşları, alındıktan sonra başlanılmayan dönüşüm projelerini, müteahhitlerin yarım bıraktığı, terk ettiği, "iflas ettim" diyerek kaçtığı, ağlayan, beddua okuyan insanlarımızın hikayeleri kötü sonla biten Türk filmleri gibi...
Dolayısıyla kentsel dönüşümün daha çok iyi tarafları değilde olumsuzlukları insanın aklında kalıyor.
*
Bir yerleşim yerinin, mahallenin ya da bölgenin kentsel dönüşüme girebilmesinin koşulları var.
Mesela, doğal afetlere karşı riskli bölgede bulunuyor ve çoğunluğu dayanıksız binalardan oluşuyor olması lazım.
*
Altınordu ilçemizin Akyazı Mahallesi'nde kentsel dönüşüm yapılacağından söz ediliyor.
Akyazı Mahallesi Ordu şehrinin plansız büyüyen ilk mahallelerinden biri. Mahalle imar affıyla bugünlere kadar geldi. Ancak eski binaların coğunluğu yenilendi.
Akyazılılar son günlerde Altınordu Belediyesi'ne giderek endişelerine cevap arıyorlar.
Belediyeye giden Akyazılı komşularımız hayal kırıklığı ile geri dönüyorlar. Kentsel dönüşüme karşı olduklarını, onay vermediklerini beyan ederek dilekçe yazıp belediyeye bırakıyorlar.
Aldığımız bilgiler bu yönde.
*
Altınordu kentimizde Akyazı ve Yeni Mahalle gibi yerleşim yerlerinde kentsel dönüşüme alınabilecek olmasının en önemli sebepleri arasında yerleşim yerlerinin eski, binaların kullanım ömürleri tamamlanmış, yaşlanmış, yerleşim alanlarında plansızlık gösteriliyor.
"Kentsel dönüşüm" için yeterli sebep olmakla birlikte yapılması durumunda hayal dahi edilemeyecek yepyeni kentlerde yaşamak da var ama...
Hayal kırıklığına uğramak da...
*
Akyazı Mahallesi' nde kentsel dönüşüm olur mu, olmaz mı bilemeyiz.
Şayet tüm şartlar oluşur kentsel dönüşüm kararı ittifakla alınırsa iyi hesap yapılmalı. Vatandaş "hak" kaybına uğramayacağına ikna edilmeli.
Televizyonlarda gösterimi yapılan ve güzel bir örnek olarak sunulan İstanbul'da ki Fikirtepe şartları Akyazı Mahallesi ya da Altınordumuzun bir başka mahallesinde "var" olduğu söylenemez.
Fikirtepe çarpık kentleşmenin, akşamdan sabaha evlerin , barakaların, gecekonduların inşa edildiği bir bölgeydi.
Şimdilerde tv ekranlarında hayallerin ötesinde bir şehir olacağından söz ediliyor.
Öyle gösteriliyor.
Olmaz mı olur.
Dünün gecekondu mahallesi yepyeni bir kent olabilir.
Ama her kentsel dönüşüm bir Fikirtepe olmayabilir.
*
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.