Bu yıl fındık üreticileri dertli.

Geçmiş yıllarda hiç yaşamadıkları sorunlarla mücadele eder hale geldiler.

Tarımsal üretim adına ne kadar olumsuzluk var ise adeta 2022 yılına toplanmış. 

Gübre fiyatları almış başını gidiyor.

Toprağının tahlilini yaptıranında yaptırmayanında her yıl kullandığı, babadan oğula alışkanlık haline gelen, fındığında pek sevdiği, tiryakisi olduğu azotlu gübrenin tonu kalitesine göre 11 bin lira ile 7 bin 500 lira arasında değişiyor. 

Bu fiyatlar gübre bayilerini bile korkutmuş olacak ki çok azı depolarına gübre getirebilmiş.

*

Sezonu olmasına karşın çiftçiler bahçelerine gübre veremediler, bu yıl için vermeyi de düşünmüyorlar.

Zararlılara karşı kimyasal mücadele ilaçları fiyatları da gübre fiyatlarını aratmıyor.

Siyasiler ara sıra "uçuyoruz" diyorlar ya.

Hakikaten uçan, uçurulan var.

Bunu da bu günlerde en iyi fındık çiftçisi yaşıyor.

*

Fındık çiftçisinin tek sorunu gübre veya ilaç fiyatları da değil. 

Üretim maliyetlerindeki uçuk fiyat artışları bir yana hava koşullarıda fındık üretimini olumsuz etkilemeye devam ediyor. 

Yılın ilk ayları Ocak ve Şubat'ta sıcak giden havalar fındığın erken uyanmasına, doğmasına ve yaprak açmasına sebep oldu. Ardından Mart ayı boyunca soğuk giden günler, üstü üstüne yağan kar ve zirai don orta ve yüksek kesimlerde ciddi zararlar yaptı.

Ancak çiftçinin "fındık dondan yandı" söylemine Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) uzmanları pek katılmıyor. TARSİM'e bitkisel ürün sigortası yaptıran çiftçiler bahçelerindeki zararın tespiti noktasındaki başvuruları genelde  "don fındığı etkilememiştir" raporlarıyla neticeleniyor.

Çiftçiler ise TARSİM uzmanlarıyla aynı fikirde değiller.

Fındık üreticileri geçen yıllarda yaşadıkları tecrübeleri de öne sürerek bahçelerinin zarar gördüğünü, gelen TARSİM eksperlerinin kendilerini ikna edemediğini ifade ediyorlar.

*

Fındıkta "zirai don" şikayetleri sonlandırılamadan hafta içerisinde tüm Türkiye genelinde yaşanan fırtına felaketi fındık çiftçisine ikinci bir şok yaşattı.

Orta ve yüksek kesimde yer yer fındık bahçeleri adeta çalılığa dönmüş durumda.

TARSİM'e bu yönde de yoğun zarar ihbarları yapılıyor. Ancak yapılan ihbarlara geç müdahale ediliyor olması ayrı bir mağduriyet oluşturuyor.

*

Dolayısıyla bu yıl fındıkçının işi zor. Korkarım fındık çiftçisinin üretim şartları iyileştirilmez, üretim yapacak hale getirilmezse bundan zarar gören yalnızca çiftçi olmayacaktır.

En büyük kaybı Avrupalı ve sanayicisi görecektir.

Fındık yemeye alışmış Avrupalı damağını tatlandıracak başka arayışlara şimdiden hazırlık yapsınlar...

 56 yıllık nefes...

Gazetemiz Tribün 56. yaş gününü kutluyor. 

Anadoluda yarım asırdan fazla bir süre yayın hayatında olmak, her gün gazete yayınlamak çok büyük başarı, özverinin eseridir.

Ordu ilimizin yerel gazetecilikte yeri ayrıdır. 

Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında ilk köy gazetesi bu topraklarda hayat bulmuştur. Bilal Köyden Uzunisa Köyünde kendi imalatı tahta makinalarda ilk köy gazetesinin basımını yaparak Cumhuriyetimizin kuruluş mücadelesinde kalemiyle yer almıştır. 

Heyecanını Bilal Köyden'den alır. Bu vesileyle büyük üstadımızı anarken, yazı ailesinde olmaktan mutlu olduğum Tribün Gazetesi Ordumuzun geçmişine bıraktığı başarılı yayıncılığını daha nice heyecanlı basın emekçileri kalemler sayesinde geleceğe taşıyacak, hizmet meşalesini yakmaya devam edecektir.

Yeni yaşımız biz Ordululara kutlu olsun...