Bütün dünyanın korana belasiyla boğuştuğu bu günlerde biz, koranayı gölgede bırakacak başka bir musibetle uğraşıyoruz.
Hepiniz duymuşsunuzdur, çok malum bir belediye başkanımız, Milli Egemenlik bayramı münasebetiyle binlerce çocuğa hediye paketi dağıtıyor. Paket açıldığında içinden birde dergi çıkıyor. Dergiyi inceleyen veliler, çocukların yaş seviyesine uygun olmayan bazı saçmasaban konularla karşılaşıyorlar.
Bu konuların hepsinden bahsedip, zamanınızı almak istemiyorum. Bir tanesinden bahsedeyim, siz diğerlerini ona kıyas ederek takdir edebilirsiniz.
Ayrı ayrı inanaç guruplarını temsil eden bir çizim var. Çizimde dört adam, birincisi İslam dinini temsil eden bir cübbeli hoca, ikincisi Hırıstıyanlığı temsil eden bir papaz, üçüncüsü bir Alevi dedesi, dördüncüsü Yahuduliği temsil eden bir haham.
Şimdi burda ne var diyenleriniz olabilir. Benim onlarca Alevi dostum, komşum, meslektaşlarım var. Ben onların çoğuyla saygı çercevesinde inanaç konularını konuşuruz. Hiçbirinin "biz İslam değiliz, biz başka bir diniz" dediğine şahit olmadım. İslamın asıl özü biziz dediklerine şahit oldum. Elbetteki herkes kendi mesebini İslamın özüne en uygun kabul ettiği için benimser. Bu onun en tabii hakkıdır.
Hatta çoguyla mutabık olduğumuz bir mesele vardır: "Sünniler de, Aleviler de inanç ve yaşayışını Ehli beyte uydurmalıdır. Ona göree çek etmelidir. Aramızdaki en önemli ortak payda Ehli beyittir." deriz. Buna iki guruptanda itiraz eden olmaz.
Alevilik, İslamın bazı konularının Sünnilerden bıraz farklı yorumudur. Mezheplerin hepsi yorumdur. Hiçbiri tek başına dinin kendisi değildir.
Hal böyleyken, çocuk ların eline tutuşturulan bu dergiyle Aleviliği İslamla ilgisi olmayan farklı bir dinmiş gibi sunmanın masadı ne olabilir?
Konunun virüslü noktası burasıdır.
Lozan anlaşması öncesinde İngiliz diplomatlar ve ajanlar, Anadolunun her tarafında, "sizi azınlık sayalım mı?" tarzında Alevilere de, Kürt aşiretlere de telkinlerde bulunmaya çalışıyorlar. Her iki gurubun temsilcileri bu önerileri hakaret sayıp, onları şiddetle reddedip, ağızlarının payını veriyorlar.
Bu nedenden dolayı Lozanda leyhimize olan en önemli madde, 41. Maddedir. O madde: "Türkiyede azınlık olanlar gayri müslimlerdir. İslam dini mensupları azınlık değildir" demektedir.
Hal böyleyken, yani Aleviyi de, Kürdüvde müslüman olduklerından dolayı azınlık saymazken, şimdi bu dergiyi dağıtan kafa, bir gurubu kasıtlı bir şekilde İslamın dışında başka bir dinmiş gibi göstererek ne yapmak istiyordur? Üzerimizde hangi oparasyonu gerçekleştirmek istiyordur.Ben yorumu sizlere bırakıyorum.
Bu resimde, sehven yapılmış sayılamayacak başka bir virüs daha var: Hahamın sandalyasının altında keçe kalemle karalama yapılmış gibi bir hat var. Yan çevirdiğimizde "ALLAH" yazdığını görüyoruz. Bunları yanlışlık deyip geciştiremeyiz.
Özellikle ben Alevi kardeşlerime seslenmek istiyorum: "sizi İslam dışı farklı bir din olarak göstermek istiyenlerin, sizi kullanarak yapmak istedikleri operasyon nedir? Bu soruyu hepimiz sormalıyız, ama öncelikle sizin sormanız gerekiyor."
Hani bir ara bir terör örgütü mensubu, Alevi vatandaşlarımızın evlerine işaretler yapmıştı.
O ne yapmayı düşünmüşse, bu zat daha beterini düşünmektedir.
"BİZE BİR NAZAR OLDU,
CUMAMIZ PAZAR OLDU,
BİZE NE OLDUYSA BÖYLE,
HEP AZAR AZAR OLDU. (A.N.A.)
Allah bizi emperyalist, üst aklın maşalarından korusun. Birliğimizi ve dirliğimizi daim eylesin.