“Kim bir canı, başka bir cana ya da yeryüzünde fesat çıkarmasına karşılık olmaksızın öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur.”( Maide Suresi 32)

Zannediyorsun ki, “Bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek gibidir.” ile söylenmek istenen sadece tıbbi olarak öldürülme eylemi.

Sen bir insanı hayal kırıklığına uğrattıysan, sana olan güvenini sarstıysan, onu danıştığı bir konuda terslediysen, yaşam enerjisini aldıysan, ondan ötesi var olan ümidini yok ettiysen, yani onu öldürdüysen hayattan kopardıysan,yaşama azmini yok ettiysen o insanda öldürülen insandan farksızdır,Artık o insan yaşayan bir ölüdür,yaşayan canlı cenaze gibidir.Aslı öldürende ölenle birlikte sadece kendini değil yedi silsilesini de öldürmüştür. Yani artı öldürende bir canlı cenazedir.

Sen artık yaşama azmini kısıtladığın insanı bir şekilde öldürmüş sayılırsın,tabii sende ölürsün onunla birlikte , ilada insanı bir şekilde öldürmen gerekmez.İnsan böylede ölür,acı örnekleri ülkemizde çoktur.O tür insanların yüzüne baktığınızda canlı cenaze olarak dünyadan bihaber yaşadıklarını anlarsınız, anlamalısınız

Ölümsüz yüce Allah, akıl vererek yarattığı dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun hiç bir insanı bir diğerinden zerrece ayırmadan yarattığı tüm insanlara insanı yaşat ki insanlık yaşasın diyor,yüce Allah’ın yarattığı kendisinin de er yada geç öleceğini bilerek yaşayan ölümlü insan inşallah bu cinayet son olur insanları öldürüyor ne yazık ki..

Dünyayı ve insanları yaradan ölümsüz yüce Allah yarattığı akıl sahibi insan dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun yarattığım tüm insanları ve insan dostu canlıları akıl sahibi insan olarak yaşat ki, insanlık yaşasın, dünya insanı ve insan dostu tüm canlılarıyla huzur bulsun buyuruyor.

Yüce Allah’ın akıl vererek yarattığı kendiside er ya da geç mutlak surette ölecek olan insan Anjiyo yaptıktan sonra vefat eden annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu Kalp doktoru kendiside ölümlü olan insanoğlu Ekrem Karakaya'yı öldürüyor ve yaptığı insanlık dışı yanlıştan büyük pişmanlık duyarak aynı silah ile kendi canına da kıyıyor. Can alan da artık bu dünyada var olduğu bir şekilde yaşadığı müddetçe kendisinin de yaşayan ölü olduğunu hatırladığında, iş işten çoktan geçmiş oluyor.Yani artık eyvah para etmiyor.Ok yaydan çıkmıştır.Mesele ok yaydan çıkmadan önce geleceği düşünerek hareket etmektir,akıl sahibi insanlarca…

Akıl sahibi ve akıl sağlığı yerinde insan düşünen, düşünmesi gereken, düşünerek yaşayan ve düşünerek yaşaması gereken canlıdır. Düşünen, düşünerek yaşayan insan yapacağı hatanın kendisine dolayısıyla ailesine ülkesine ve insanlarına neye mal olacağını bilerek yaşar ve yaşamlıdır. Tabii insanı düşünerek yaşatan okuyup öğrenmesi,ilim, bilim ve sanat tahsil etmesi gerekli.Okumadan öğrenmeden değişmeden gelişmeden sağlıklı düşünmek zor.Sağlıklı düşünerek yaşamak için okumak öğrenmek şart.Yüce Allah yarattığı kuluna boşuna “OKU” ey kulum “OKU” diye buyurmuyor.Okumayan insan değişmez ve gelişmez.Dolayısıyla sağlıklı düşünmez,düşünemez.Sağlıklı düşünse olay yapmaz.Hele hele Allah’ın verdiği canı yalnız Allah alır diyerek can almaya,benimde canımı mutlaka alırlar diye düşünerek asla yeltenmez. ..

Tabancayla insanlık dışı bir şekilde başından vurularak öldürülen kalp doktoru Ekrem Karakaya’da Ekrem Karakaya’yı öldürende kolay yetişmiyor. Ölen Ekrem Karakaya ve Karakaya’nın ölümüne sebep olup öldüren katile kadar nice Ekrem Karakarya’lar düşünmeden yaşanan cinayetler sonucu öldü ve öldürüldü ülkede ve dünyada…

Mesele, çözüm öldürmek ve ölmek değil. Mesele, çözüm ölümlü insanların birbirlerine ve mesleklerine karşı saygılı davranarak insanı ve insan dostu canlıları yaşatmaktır. Ceza evlerini ve ceza evlerindeki hürriyetin kısıtlı yaşamı hiç kimse, hiç birimiz hafife almamalıyız. Suç işleyip cezaevine düşenlerin Ceza evlerindeki durumları ve konumları malum da, cezalar sona erdikten hayatta kalanların nasıl yaşadıkları düşünerek yaşayanlarca malum, ama düşünmeden yaşayanlarca öyle değil. Düşünmeden yaşayanlarca malum olsa cezaevlerine rağmen insan odaklı olaylar işlenmez.

Yaratılmış ölümlü kullar olarak İnsanı yaşat ki insanlık yaşasın buyuran yüce Allah’ın akıl vererek yarattığı insanlardan düşünerek yaşayan Şeyh Edebali "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" der. Bu sözün arkasında derin bir siyaset felsefesi vardır. Devlet bir çatıdır ve bir düzen olarak vazgeçilmezdir. Fakat tek başına kutsal değildir. Devlet insana hizmet edip adil oldukça iyi bir devlet olur diyor, saygılar sunuyorum.