Deniz çocukları şanslıdır,  ayrıcalıklarının farkında olmadan yaşarlar deniz kenarında çocukluklarını."Cografyan kaderindir"onlar için iyot kokusuna karışan özgürlükle başlar.

   Ve Karadeniz ise coğrafyan, Ordu ise, Perşembe (vona) ise ve şansınız sizi bu coğrafyanın en özel yeri Çeşmeönü ile buluşturmuşsa galiba şanstan ötesini yaşarsınız .

   Sevgili Nazan Alkan...Birbirinden farklı ve çeşitli yeteneklerini,mesleklerini sayarak bu aşırı mütevazı insanı yormayacagım.

   Çünkü hepsini birleştirdiği,tüm yeteneklerini geride bırakan sevgisi ile hayata geçirdiği muhteşem bir projeyi avuçlarım patlarcasına,yürekten alkışlıyorum.

   "Çeşmeönü Çocukları"...

Tam 45 yıl süren muhteşem bir yolculuk.Her yaz , Çeşmeönü çocuklarını sevgi çemberin de birleştirip resim, müzik, tiyatro,yabancı dil, edebiyat ile buluşturmak. Ve bunu 45 yıl yapabilmek. Mucize gibi geliyor degil mi?Bu mucizeyi kuşaktan kuşağa taşımak.

Sahnede heyecanla izlediğim çocukların anneleri, babaları yıllar önce yine Nazan Alkan, farkındalığını yaşamış insanlar.

İsim bulmakta zorlanıyorum.

"Masal "gibi bir şey ,bir deniz köyünün çocuklarını, "Çeşmeönü Çocuklarını" izlerken yaşadıklarım.

     Oysa formülü sol kaburganızın altında saklı, yürekte saklı bu masal.Üretmekte, hiç umutsuz olmamakta,inanmakta saklı.

   Ve sevmekte ,çok sevmekte saklı.

   Ve Nazan Alkan gibi çok özel bir kadın olmakta saklı .

Yüreğinize, emeğinize sağlık çocukların Sevgili Nazan Ablası.

   Denizin çocuğu olmakla mutlu olurken,sizi ve yüzlerce çocuğunuzu tanımaktan gurur duydum.

Yolunuz açık olsun